Son iki gündür İngiltere’nin Dünya Kupası yarı final rakibi Hırvatistan'ın en güzel şehirlerinden biri olan Dubrovnikteyim. Özelikle maçı seyretmek için gelmedim ama şahane bir tesadüf oldu. Öğleden itibaren hazırlıklar başladı. Eski şehrin (Old town) meydanına kocaman televizyon yerleştirilmesiyle birlikte takımlarının kırmızı beyaz, kareli formasını giyen halk elinde bayrakları ve içkileri ile kurulan tribünlere akın etmeye başladılar.

İngiliz taraftarı olarak benim orda bulunmam çok mantıklı olmazdı. Bir akşam önce enfes bir müzik şöleni yaşadığım restorana geldim. Bu arada iki gün boyunca devamlı karşılaştığım İngilizler maçı nerede seyretti hiç bir fikrim yok. Havanın güzelliğinden dolayı restoranlar avlulara yada duvarlarına televizyon takmış açık bir sinema havasındalar.

Maçın ilk dakikalarında gol yiyen Hırvatlar ve onların tarafını tutan turistlerde derin bir sessizlik vardı. Uzatmalarda durum 2-1 olunca ortalık adeta bayram havasına döndü. Bana da kutlamalara katılmak düştü. Hemen herkesin içkili olduğu meydanda kendi hallerinde danslar ettiler gözükür de polis ya da asker bile yoktu muhteşem bir atmosfer vardı. Dondurmalarını yalayanlar, çocuklarını omuzlarında gezindenler, mutluluktan ağlayanlar...

En çok ilgimi çekenlerden biri Avustralya’n yada Amerikalı turistlerin Hırvat formaları giyip Hırvatlardan daha çok kutlamaları oldu.

Milano'da ise koskocaman bir barda Kolombiya ile yapılan maçta barda İngiltere’yi tutan bir tek ben vardım. Gerçekten çok şaşırdım nedenini sorduğum zaman ise İngilizleri rakip olarak görüyorlarmış dediler.

Dubrovnik uzun yıllardır gelmek istediğim bir şehirdi Ortaçağ’dan kalma atmosferi, tertemiz beyaz taşlı dar sokakları, hemen her sokakta tepeye uzanan merdivenleri ile sevdiğim bir şehir oldu. Mimarisi bana İtalya’yı hatırlattı. Türk vatandaşları için 2013'e kadar vize yokmuş sonra AB topluluğuna katılınca vize gelmiş. Küçük ama düzenli ve sevimli bir şehir. Otel bakımından yetersiz bu yüzden daha çok pansiyonlar var ve çoğunda merdivenlerle çıkılıyor, sağlık sorunu olanlar için dikkat edilmesi gereken bir nokta. Yemek olarak deniz ürünleri ağırlıklı olsa da İtalyan mutfağının büyük etkisi var. İnce yapılan pizzalar çok popüler. Çikolata ve cevizle yapılan Dubrovnik keklerini denedim enfesti. Ayrıca krem karamelleride çok meşhur fakat ben başarısız buldum.

Deniz suyu tertemiz ve Akdeniz’e göre biraz soğuk Old Town'un içinden de denize girilebiliyor. Genel anlamda küçük bir ülke araba kiralanıp bütün sahilleri gezilip başkent Zagrep'e kadar gidilebilir

Haftaya görüşmek üzere