Yüce milletimizin özgür iradesiyle seçtiği, millet adına, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderdiği, adı üstünde “Milletvekilleri” hapiste tutulurken, gazeteciler özgürlük ve demokrasi adına Türkiye Mahkemeleri’nde yargılanırken gerçekten ‘Demokrasi’den bahsetmek size mantıklı geliyor mu? 

Türkiye’de 7 milletvekili demokratik açılımların yapıldığı bir dönemde hala tutuklu ve hapiste yargılanıyor.

Örneğin, CHP Milletvekili Mustafa Balbay  beş yıla yakın bir süredir tutuklu ve hapiste.

Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı açılmasına da yedi milletvekilinin hapiste olması meclisin yasama dönemi için ne kadar demokratiktir?

Bakınız, Mustafa Balbay’ın eşi ne diyor; “Bu dönem, Türk demokrasininin en utanç verici dönemidir”

CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ise; "Yedi milletvekilinin olmadığı bu yasama dönemi eksiktir, özürlüdür" dedi

Demokratik açılımları destekleyelim de demokrasinin gereği çoğulcu seslere de kulak verelim, eleştirilerimizide söyleyelim. Demokrasi sadece belirli guruplara belirli kesimlere göre yontulacak bir geçiş midir?

Son günlerin moda deyimiyle “demokrasi”  üzerinden geçilecek araç mı yol mu ?  

Yoksa bir rejim mi? 

Rejimin karşısında olanlar demokrasiyi amaçlarına götürecek bir yol olarak mı görüyorlar? 

Demokratik açılım paketinin olumlu taraflarıda var. Türkiye’de insan ve vatandaşlık haklarında reformlar yer alıyor. Türkiye’de etnik azınlıklara ve küçük siyasi partilere yardımlar var.

Ayrıca, Türkiye'de kamu kurumlarında başörtüsü yasağının ve Türk andının kaldırılmasıda pakette yer alıyor ! Andımızın kaldırılmasına kesinlikle karşıyım.

Demokratikleşme Paketi hakkında İngiltere’de yapılan yorumlarda, türbanın serbest bırakılmasının dışında,  'Erdoğan, Kürt Reformlarını açıkladı' başlıkları yer aldı. İngiltere’nin devlet kurumu BBC, “Başbakan Erdoğan'ın ‘Bu tarihi bir an’ sözlerine yer verdi. 

Eğitim ve Kültür seviyesi bir hayli yüksek olan İngiltere’de kamu kuruluşlarında türban takılabiliyor. Kamuda görev yapanlar, belediyelerde çalışanlar, otobüs şoförleri istediği dini kıyafeti giyebiliyor. Türbanlı, peçeli bir müslüman kadın, İngiliz erkeklerinin yanına toplu taşıma araçlarında rahatlıkla oturabiliyor. 

Ama aklı başında hiçbir müslüman İngiltere’de rejimi değiştirmek istemiyor. Hoşgörü ve saygı var. İngiltere’de gazeteciler ve milletvekilleri hapiste değil.

Eğitim ve Kültür seviyesinin düşük olduğu ülkemizde demokrasi ancak bu kadar oluyor. Yandaş demokrasi !

Kültür deyince aklıma geldi. Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ı da yargıladık. 

Artık demokrasi deyince korkar mı olduk ne !