Geçenlerde Çin ve Çinli turistlerle ilgili bir yazı yazmış ve “Çin’den gelen turist sayısında artışlar yaşanıyor” demiştik. Aynı yazımızda Çin’de Türkiye’nin daha iyi ve etkili tanıtımının yapılması ile bu ülkeden gelen turist sayısında rekor kırılabileceğine de dikkat çekmiştik.

“Çin’de Yaşayan Türkler” adına sosyal medyada yapılan bir açıklamada “Çinli turist sayısında rekor artış yaşanıyor” deniliyor. “Yaşanmakta olan Çinli turist sayısındaki bu rakamları önümüzdeki yıllarda nasıl aşabiliriz?” denilen açıklamada bunu ipuçları da veriliyor.

Son derece önemsediğimiz bu açıklamadan bazı bölümleri sizlerle paylaşıyoruz:

“2018 Yılının Çin turizm yılı ilan edildiği ülkemizde, geçen yılın ilk dört ayına oranla yüzde 97 artan Çinli Turist sayısı, 123.774 ile tüm zamanların rekorunu kırdı.

Başta Avrupa Birliği, Kanada ve Beyaz Rusya'nın ''Çin Turizm Yılı'' ilan ettiği 2018'de, Türkiye'nin böyle bir başarı elde etmiş olması gerçekten çok önemli.

Bu şekilde devam edilmesi durumunda 2015 yılında 315 bin ile rekor kıran Çinli turist sayısını çok rahat bir şekilde aşabiliriz.

Peki, bu rakamları önümüzdeki yıllarda daha ileriye nasıl taşıyabiliriz?

Çin'de uzun zamandır yaşayan Türkler olarak düşüncemiz, bazı basit adımlar atılarak bu sayının kolay bir şekilde 2 milyonun üzerine çıkarılabileceği yönünde.

Öncelikle Çin'de ki durumumuza baktığımızda, bir çok Çinli ülkemizi tanıyor ve Türkiye’yi gerçekten çok merak ediyor, özellikle yeni evli çiftlerin balayı için en çok gitmek istedikleri yerler sıralamasında Kapadokya ilk 3 sırada diyebiliriz, yani Çinliler Türkiye’yi ve turistik mekânları çoktan ezberlemiş durumda, o yüzden paramızı Türkiye reklamlarına harcamak yerine, daha kalıcı hamleler yaparak, ülkemiz hakkında oluşmuş olan yanlış algıyı düzeltmek için kullanmalıyız.

Yanlış algı derken neyi kastediyoruz, kısa bir örnek ile açıklayalım, Çin'de kiminle konuşursak konuşalım en çok duyduğumuz cümle şu oluyor ''Türkiye çok güzel bir ülke ama Suriye ve Irak ile savaş halinde o yüzden bir türlü Türkiye’yi ziyaret etmeye cesaret edemiyorum'' evet yanlış okumadınız Türkiye’yi sürekli savaş halinde olan bir ülke olarak gördükleri için ziyaret etmiyorlar.

Peki, bu algı nasıl oluşuyor?

Tabi ki uluslararası haber kuruluşları dediğimiz AFP, Reuters, AP, BBC, CNN gibi basın yayın organları sayesinde.

Olur mu canım öyle şey demeyin sakın, bu saydığımız Haber Kaynakları o kadar güçlü ki, kendi ülkemizde bile çoğu haber kanalı kulis bilgilerini veya bakanlar kurulunda konuşulanları bu kuruluşlardan öğreniyor ve utanmadan onları kaynak göstererek haber yapıyor. Dolayısı ile Dünyanın öbür ucunda olan bir ülkenin bu kuruluşlardan aldıkları bilgiler ile haber yapmalarına çokta şaşmamak gerek çünkü alternatifleri yok.

Uzun lafın kısası ülkemiz hakkında olup bitenleri istedikleri gibi yansıtma lüksüne sahip taraflı ajanslar yerine, doğrudan Çinlilere kendimizi ifade edebileceğimiz iletişim kanalları kurmamız halinde, hem Türkiye hakkında güvenli ülke imajı oluşturarak turist sayısının artmasını sağlayabilir, hem de Çin genelinde Türk ürünleri ile ilgili olumlu bir algı oluşmasını sağlayarak ihracatımızın artmasına katkıda bulunabiliriz.”

Turizm yetkilileri ilk etapta Çin’den 1 milyon turistin Türkiye’ye gelmesinin sağlanması olduğunu belirtiyorlar. Bu konuda etkin çalışmalar yapılıyor. Çinlilerin rahat edebilecekleri ortam, otel ve yemek yiyebilecekleri Çin yemeği ağırlıklı lokantaların çoğalması için çalışmalara ağırlık veriliyor.

Bunun yanında Çin’den turist taşınmasını sağlayacak uçakların da devreye girmesi için bir dizi çalışma yapıldığını söylemliyiz. Bu konuda Türk Hava Yolları ile Çin’in ulusal havayollarının yeni rota planları içine girdikleri de gelen haberler içinde yer alıyor.

Türkiye ve Çin arasındaki ticari ve turizm ilişkilerini ilerletmek için Çin'e çıkarma yapan 18 kişilik Türk heyeti 1 milyon Çinli turistin Türkiye'ye gelmesi için ön anlaşma yaparak Türkiye’ye umutlu dönmüştü.

Aralarında turizm temsilcileri, bürokratlar ve sivil toplum kuruluşlarından önemli isimlerin yer aldığı heyet, Çin'de önemli görüşmeler yaptı. Çin'i adım adım dolaşan heyet, burada çeşitli eyaletlerin valileri ve çok sayıda bakanla görüştü.

Tarihi sayılabilecek anlaşma hakkında açıklamalarda bulunan heyet ilgililerinin görüşlerini de aktaralım: 

“İlk Çinli kafilenin önümüzdeki günlerde Türkiye'ye gelmesini bekliyoruz. İki ülke açısından anlaşmanın önemini hep birlikte göreceğiz. 3 aydır üzerinde çalıştığımız bir projeydi. Çin'e gitmeden önce olumsuzluk yaşanmaması için her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesap ederek gittik; çünkü Çinlilere güçlü görünmemiz ve projede bir aksilik olmayacağını anlatmamız gerekiyordu. Çin'de eyalet valileriyle, milli eğitim bakanı ve turizm bakanıyla görüşmeler yaptı. Ayrıca görüşmelerde, Çin'deki hava yolu, deniz yolu, işletmecilerde hazır bulundu. Görüşmelerimiz olumlu sonuç verdi ve ön anlaşmayı imzaladık. Bu ülkemiz için çok önemli bir anlaşmaydı.”