Geçen hafta yazı yazamadım çünkü orta dereceli bir depresyon geçirdiğimi düşünüyorum. Aslında psikolojik bile olmayıp şeker tüketemem patlak verdi sanırım. Hemen maskemi eldivenlerimi takıp en yakın markete gidip 70 Euro'luk şekerli mamuller aldım yani o kadar abarttım. Normalde benim alişverişim çay, süt ve mikrodalga hazır yemekleridir. Neyse geçen hafta sonu bütün hepsini nerdeyse şeker komasına girecek şekilde  bitirince ruh ve akıl sağlığıma kavuştum. Sosyal medya'dan bir süre uzak duracağım her gün üç ülkeyi takip etmekten yoruldum. İtalyanca magazinler, kitaplar okumaya çalışıyorum. Yüz maskelerimi yapmaya başladım tekrardan hatta annemle WhatsApp'tan görüntülü konuşurken beni kapkara bir suratla görünce kalbine iniyordu.

Geçen cumartesi yani 25 Nisan'da Faşist Mussolini iktidarının İtalyan partizanlar tarafından yıkılışının 75. yıldönümüydü. Bir gün öncesi sabah evin kapıdan bir çıktım her yer bayrak ve insan fotoğraflarıyla donatılmış. 25 Nisan  güneşli güzel bir gündü ve koronayı kimse takmadı açıkçası. Bende dahil. Ellerimizde Spritzlerimiz halka yaptık. 

Sokak ortasında Bella Ciao şarkısını söyledik. Evlerinde kalmayı tercih edenlerde balkon ve pencerelerden bize eşlik ettiler. İtalyan'ların en sevdiğim yanlarından biri İngilizler gibi sarhoş olup yerlerde sürünmüyorlar. Biraz stres atıp evlerimize dağıldık. Umarım seneye her zaman olduğu gibi daha coşkulu kutlanır.

Haftaya görüşmek üzere