CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, pandemiyle mücadele edilen 2020 yılının kadınlar açısından çok daha zor bir yıl olduğunu belirterek, "En az 297 kadın katledildi, 161 kadın da şüpheli şekilde öldü." dedi.Nazlıaka, CHP İl Kadın Kolları Başkanları ile 81 ilde eş zamanlı çevrim içi düzenlediği basın toplantısında, 2020 yılını değerlendirdi.Ocak ayında 27 kadın cinayeti ve 7 şüpheli kadın ölümünün gerçekleştiğini belirten Nazlıaka, şubat ayında 22 kadın cinayeti ve 12 şüpheli kadın ölümü görüldüğünü, mart ayında 27 kadın cinayeti ve 5 şüpheli kadın ölümünün kayıtlara geçtiğini dile getirdi.

Kovid-19 salgını nedeniyle alınan karantina önlemleriyle başlayan eve kapanma uygulamalarının birçok sorunu beraberinde getirdiğini vurgulayan Nazlıaka, şöyle devam etti:

"Kadınların iş yükü arttı. istihdam konusundaki sorunlar da daha derinleşti. Koronavirüs salgını nedeniyle başlayan uzaktan eğitim programında çocuklara Adnan Menderes'in idam sahnesi detaylı şekilde izletildi, yayınlanan görüntüler kamuoyu tarafından büyük tepki çekti. Tepkilerin ardından açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, görüntülerin 'denetleme ihtiyacı duymadığı' bir ekip tarafından hazırlandığını ifade etti. TRT EBA TV yayınlarında kadın öğretmenler, kıyafetleri bahane edilerek kadın düşmanı tartışmalarının hedefi haline geldi. Yine EBA TV'de öğrencilere cinsiyetçi bir eğitim verildi. Videoya göre 'masa hazırlama' ve 'ütü yapma' gibi ev işleri, erkek seslendirmesiyle komut olarak veriliyor ve kadın oyuncu tarafından bu işler yerine getiriliyor."

- "Bütçe tartışmaları gündemi kapladı"

Nazlıaka, nisan ayında 20 kadın cinayeti ve 20 şüpheli kadın ölümü, mayısta 21 kadın cinayeti ve 18 şüpheli kadın ölümü, haziranda 27 kadın cinayeti, 23 şüpheli kadın ölümü, temmuzda ise 36 kadın cinayeti ve 11 şüpheli kadın ölümünün gerçekleştiğini aktardı.Nazlıaka, "Kadınların can simidi" şeklinde tabir ettiği İstanbul Sözleşmesi aleyhine yapılan açıklamaları okudu.Ağustos ayında 27 kadın cinayetinin işlendiğini, 23 kadının şüpheli şekilde öldüğünü, eylülde 16 kadın cinayeti ve 20 şüpheli kadın ölümünün, ekimde 21 kadın cinayeti ve 8 şüpheli kadın ölümünün görüldüğünü anlatan Nazlıaka, kasımda 29 kadın cinayeti ve 10 şüpheli kadın ölümünün, aralık ayında 15 kadın cinayeti ve 1 şüpheli kadın ölümünün yaşandığı bilgisini verdi.Yıl sonunda bütçe tartışmalarının gündemi kapladığını ifade eden Nazlıaka, "Bütçenin genelinin halka ait olmadığı, kadın ve çocuklar açısından ise hiçbir önlem alınmadığı görüldü. Bütçe görüşmelerinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katipliğini, adı Nadira Kadirova'nın şüpheli ölümüyle anılan Şirin Ünal yaptı. Kadın dernekleri buna büyük tepki gösterdi." diye konuştu.

- "Tercihimiz eşit, özgür, demokratik, adil bir yaşamdan yana"

Nazlıaka, dün, bir günde üç kadının katledildiğine işaret ederek, "Rakamlardan değil, insan hayatından bahsediyoruz." dedi.

"Pandemiyle mücadele edilen 2020 yılı, kadınlar açısından çok daha zor bir yıl oldu." diyen Nazlıaka, şöyle devam etti:

"En az 297 kadın katledildi, 161 kadın da şüpheli şekilde öldü. Aldıkları göstermelik cezalarla adeta sırtları sıvazlanan katiller, can almaya devam etti. Kadınlar, en çok ateşli silahlarla, evlerinde ve sokak ortasında öldürüldü. Ölüm, kadınlara hep en yakınlarından geldi. Kadını her defasında eve hapseden, itaat etmeye zorlayan zihniyet, katillerini de üretti. Kadınların ve çocukların hayatlarını tek tipleştirmeye çalışan bu zihniyetle, ilk önce biz kadınlar hesaplaşacağız, çünkü asla ödün vermeyeceğimiz haklarımız var. Her gün yaşam çığlığını büyüten ve örgütlü gücüyle yeniden ayağa kalkan kadın mücadelesi var. Tercihimiz eşit, özgür, demokratik, adil bir yaşamdan yanadır. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, Türkiye'nin her bir köşesinde örgütleniyoruz. Hızla artan kadın üyelerimizle, her geçen gün sesimizi çoğaltıyoruz. Şiddet gören, yalnızlaştırılan kadın ve çocuklara 'YaşamHak' destek hattımızla ulaşıyoruz. Onlara yalnız değilsin biz varız diyoruz. Kadın dernekleriyle kenetlenerek, örgütlü mücadelemizi her geçen gün daha da büyütüyoruz. 2021 yılında, dipten gelen bir dalgayla kadınların, ülkemizin kaderini değiştireceğine yürekten inanıyorum."Aylin Nazlıaka, bir gazetecinin dün yaşanan kadın cinayetlerine ilişkin sorusuna, "Eğer İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, üç kız kardeşimiz daha bugün hayatta olacaktı. O yüzden bir kez daha bu sözleşmenin uygulanmasına ülkeyi yönetenleri davet ediyoruz." yanıtını verdi.