Uzun zamandır siyasetten, özellikle de ana muhalefet Partisi CHP cephesinden yazı yazmadık. Bugün, son günlerde tartışma da yaratan “seçim güvenliği” konusundaki gelişmeleri de göz önünde bulundurarak yüzümüzü CHP cephesine çeviriyoruz.
 
Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı da, kurmayları da yaptıkları açıklamalarda “Seçime hazırız” diyorlar. Çok önceleri Kılıçdaroğlu meydan okumuş “Gelin hemen yerel seçimleri hemen yapalım. Yüreğiniz yetiyorsa kaçmayın” demişti.
 
En son CHP Sözcüsü Bülent Tezcan “2019 seçimine hazırız” açıklaması ile dikkatleri çekti.
 
CHP’liler bir yandan “seçime hazırız” derken, diğer yandan AK Parti- MHP tarafından Meclise sunulan 21 maddelik kanunların seçimlere hile getireceğini iddia ediyorlar.
 
Seçim güvenliği konusunda kuşkuların var olduğu da vurgulanıyor.
 
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki açıklamasına bakıp, değerlendirmemizi sonra yapalım:
 
"Dün akşam sabaha kadar TBMM çalıştı. İttifak ve seçim hileleri kanunu görüşüldü. Kanunda nasıl dolanabiliriz, oyumuzu artırmadan masa başında milletvekili sayısını nasıl artırırız? Kanun bunun için hazırlandı. Recep Bey, 'Nasıl yeniden cumhurbaşkanı seçilebilirim? Tek başıma seçilemiyorum. Yanıma birini daha almam lazım' diyor. Devlet Bey, 'Barajı aşmam lazım, ben barajı aşamıyorum' diyor. Birisi seçim, birisi baraj derdiyle yan yana geldiler. Dediler ki, 'Biz bir seçim hileleri kanunu hazırlayalım ve bunu da Meclis'in oturum yapmadığı pazartesi gününe denk getirelim, o gün Meclis TV yayın yapmaz, millet seyretmez, biz bunu geçirelim'. Milletten kaçırıyorlar. Niçin? Seçimlerde hilenin nasıl yapılacağını kanun tek tek anlatıyor. İttifak yapacaklarmış... Yaparlar ittifak. Biz ittifaka karşı değiliz. İttifak ne zaman yapılır? Parlamento vardır, parlamentoda partiler ittifak yapılabilir. Ama parlamentodan bakan seçmiyorsanız, parlamentonun işlevini bir şekilde sıfırlamışsanız, sizin ittifak yapmanıza ne gerek var? Niye ittifak yapıyorsunuz? Cumhurbaşkanlığı için ittifak yapıyorlar. Aslında bu modelde ittifaka hiç gerek yok ama şimdi yasayı çıkardılar.”

CHP’nin bütün umudu, Erdoğan karşıtlarını toplayıp, referandumda elde edilen başarının birkaç puan artırılmasıdır.

Peki, bu nasıl olacak?

CHP, öncelikle peşinden gidecek kitlelere inandırıcı olmak, umut olmak durumundadır. “Seçime hazırız”ın altında bunları göremiyoruz.
 
İl il dolaşacaksın. Çalmadık kapı bırakmayacaksın. Planını, programını anlatacak, kitleleri ikna edeceksin. Adayını çıkarıp tanıtacaksın. Sandıklara nasıl sahip çıkacağını alternatiflerle anlatacaksın.
 
Artık hiçbir parti tek başına iktidara gelebilecek oy oranını bulamıyor. İttifak mı yapacaksın, kiminle olacaksın, bu iradeyi ortaya koyacaksın.
Bakıyoruz,  hala CHP içinde kavga var, sıkıntı var.
 
Parti içi sıkıntılarını çözememiş bir parti seçimlere ve iktidara nasıl hazır olabilir? Seçmen bunu sorgulamayacak mı?
 
Geçenlerde Milliyet Gazetesi’nde Melih Aşık da köşesinde bu konuda bakınız neler yazıyor:
 
“Program yok, ideoloji yok, kadro yok, proje yok, slogan yok... AKP adayı yani Genel Başkanı (Erdoğan) her gün bir başka ilde miting yaparken, CHP’nin henüz cumhurbaşkanı adayı bile yok. Adayı nasıl belirleyecekler, o yöntem de belli değil... Genel Başkan referandumda AKP’nin hile yaptığını söylüyor. O hileye karşı ne yapabildi? Hiç. Peki bu seçimde hile yapılmasına karşı ne gibi önlemi var? Yine hiç... Bu kadar çok handikap içinde parti 2019 seçimine nasıl hazır olur? Seçime hazırız diye bol keseden atmakla hazır olunmaz... Sadece Atatürkçülerin umutları bir kez daha sandığa gömülür...”

Şunu açık söylemeliyiz:

Geçen referandumda çok önemli bir başarı yakalayan CHP, bu başarısına inanarak ve güvenerek oturduğu yerde yeniden böyle bir başarı elde edebileceğini düşünüyor olabilir.

Ancak, şimdi alternatif olarak siyaset sahnesinde İYİ Parti var.

Hatta son anketler İYİ Parti’nin ana muhalefet partisi konumuna yükselebileceğini de gösteriyor.

Referandumda İYİ Parti sahnede yoktu, ama şimdi var, hem de iddialı şekilde var. Genel Başkan Akşener, yurdun her tarafını adım adım dolaşıyor. Milletle kucaklaşıyor.