Bir zamanlar hep bir ağızdan ergenekoncular, darbeciler. İyiki bu askerlerle komutanlarla savaşa çıkmamışız diye feryat figan edenler vardı. Hatta halkın arasında demek ki bir yaptıkları vardır. Beni niye yakalayıp Silivri'ye götürmüyorlar diye kendi askerini, ordusunu kötüleyenler vardı. Bu bilinçsizlik sonunda nice ocaklar söndü. Nice kahramanlarımız kendine yediremeyek canına kıydı. Sonunda ne oldu?Kandırıldık dediler. Kumpas kurmuşlar dediler. Kimisi hakim oldu. Kimisi savcı oldu. Karşılarına kim çıkarsa ergenekoncu ya da darbeci diye damgaladılar. Ulusal değerlerin korunması, toplumsal barışın sosyal hukuk devletimin bütün nitelikleriyle güçlendirilmesi, varlığını sürdürmesi hepimizin biraz özverili davranması gerktiğini düşünüyorum. Yönetimdekilerin iktidarlarını sürdürmeleri için ayrılıklara, ötekileştirmelere, ben yaptım oldulara son vermesi gerekiyor. Son yaşadığımız üzücü olayların yaşanmaması için hukuk devletinden ödün vermememiz gerekiyor. İnsanlık tüm tutum ve davranışların kaynağı ve ölçüsü olduğunu hatırımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Bazı kendini bilmezlerin, kötü kişilerin suç istismarı yalan yanlış itirafçı dedikleri yalakaların söyledikleri ile hukuk gerçekleşmeyeceğini de bilmemiz gerekiyor. Geçmişte yaşadığımız ve silahlı kuvvetlerimize ve yetişmiş insanlarımıza yapılan kumpaslar nasıl yapıldıysa tekrar bu yola başvuranlar olabilir. intikam ve karşı cephelerde oluşabilir. Bu gibi durumlarda kendileri yararları doğrultusunda kullananlarda olabilir. Bir daha kandırıldık dememek için yönetim birimlerinde olanlar azami çabayı ve tarafsızlığı herkese eşit şekilde uygulamalıdırlar. Tüm siyasi partilerin toplumsal barışın inşaası için birleşmelidir. İnatçılıkla, bencillik ve kendisini diğerlerinden üstün görmekle bir yere varılacağını sananlar son yaşanan durumlardan ders çıkarmalıdırlar. Ulusal birliğin üstünde partici  çıkarlar güdülmeden tarikat cemaat oyunlarına girmeden hukukun üstünlüğünü koruyarak birlik ve beraberlik ülküsünde birleşmeli ve buna gereken özeni göstermeliyiz. Bizim vatanımız cennet kadar güzeldir. Darbe, kavga , kargaşa  öldürme, kıyım hepsi bizde var. Eğitim, adalet. sağlık sorunları duruyor ortada. Cehalet, açlık yoksulluk dizboyu. Dünyanın en güçlü ordularından birisiydi bizim ordumuz. Ne olduda bu durumlara düşürüldü?Silahlı kuvvetlerimizin içi boşaltıdı. Gövdesi boşaltılıp çürütüldü. Sonrada olanları hep beraber yaşayıp gördük. Bu gibi durumların olmaması için ben yaptım oldu. En iyisini ben bilirim gibi yukarıdan bakmaların önüne geçmeliyiz.Ben değil biz olmamızın zamanı gelipte geçmekte olduğunu hala göremeyecek miyiz? Bunu için hepimiz egolarımızdan arınıp özümüze dönmemeiz gerekiyor. Bizim kurtuluşumuz Atatürk'ün dediği gibi laik demokratik, sosyal hukuk devletine sahip çıkmakla olacaktır. Gerçekleri görmek için geç bile kaldık. Sağlıklar dilerim.