Toplumda koronavirüs konusunda en çok sorulan soru şu:

“Ne zaman normale döneceğiz?”

Bu soruya uzmanların çoğu kesin yanıt veremiyor. Gerekçe olarak da “Bu virüsü tam olarak tanımıyoruz. Çok hızlı yayılıyor. Alınan önlemlerin yerinde olup olmadığını görmek gerekiyor” diyor.

Bazı uzmanlar ise çok farklı görüş yansıtıyor.

Tüm dünyayı kasıp kavuran virüs sonrası senaryolar da var. Uzmanlar “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” derken, bazıları da “Virüs ile savaş sonrası eski günleri yaşamaya başlayacağız”görüşünü yansıtıyor.

Koronavirüsün aşı bulunduğunda durum değişir mi?

Hiç kuşkusuz değişecektir. Bilim insanları da bunu doğruluyor. Ancak, aşının bulunup uygulamaya geçilmesinin bir ya da 1,5 yıl olabileceği de söyleniyor.

"Biz ne zaman normale döneceğiz?" sorusuna Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, toplumun yüzde 95'inin tedbirlere uyması halinde 2.5-3 ay, yüzde 80'inin uyması halinde ise 7-8 aydan önce normale dönülemeyeceğini açıklayarak virüs konusuna damgasını vurdu.

Ceyhan, virüs konusunda TV’lerdeki açıklamaları ile dikkat çekiyor. Konuyu bilimsel açıdan ele alıp değerlendiren hocanın konu hakkındaki görüşleri de şöyle:

"10 Mart'ta önceki döneme epeyce bir süre alacak diye düşünüyorum. Salgını kontrol altına almak demek tamamen önlemleri kaldıracağız anlamına gelmeyecek. Gevşeteceğiz önce fakat bazı tedbirlerle yaşamayı öğreneceğiz. Belki bir süre. Kafeler, kahvehaneler, pastaneler, buralarda toplanmalar şekil değiştirecek. Herkes belli mesafede oturmak zorunda olacak. Tam bitmesi için dünyada salgının bitmesi lazım. O da 1 yıldan önce olmaz. Bizde salgının kontrol altına alınması. Dediğim gibi yüzde 95'i uyarsa buna 2.5-3 ayda gerçekleşir. Ama bu yüzde 80'i ancak uyarsa buna 7-8 aydan önce olmaz. Tamamen bize bağlı. Hafta sonu olan rakamlar önemli. 1 haftalık süreyi gözleyelim o zaman daha rahat tahminlerde bulunabiliriz. Şu anda benim dediğim 2 hafta içinde zirveyi görürüz. Bir süre sonra yatay seyredecek, sonra inişe geçecek. Bu da 2,5-3 ay süredir. O zaman tam 10 Mart öncesi döneme dönmeyeceğiz. Dünyada salgın devam ediyorsa seyahat kısıtlaması olacak."

Konuyu bu açıklamalar açısından ele alalım:

Eğer, koronavirüs ile savaş devam eder, bir yıldan önce normale dönemezsek, artık okulların açılmasını beklemeyelim. İçinde bulunduğumuz yıl eğitimde “kayıp yıl” olacak.

Konu sadece eğitimle de sınırlı değil:

Turizm ne olacak?

“Bacasız sanayii” bizi ekonomik açıdan düzlüğe çıkaran bir sektör olarak öne çıkıyor. Uçaklar çalışmıyor. Dünyaya kapalıyız. İç turizm zaten durmuş konumda. Kalabalıklardan kendimizi izole edeceksek, oteller nasıl çalışacak ve bu durumda otellere konuk gelecek mi?

O halde içinde bulunduğumuz yıl turizmde de “kayıp yıl” olarak tarihe geçmiş olmayacak mı?

Taşıma sektörü, kahve ve lokantalar, eğlence sektörü eskisi gibi ilgi görecek mi? Buralardaki kalabalıkların önüne nasıl geçilecek?

İşte uzmanların “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” açıklamalarının ardında yatan gerçekler bunlar olsa gerek.

Felaket tellallığı yapmıyoruz. Bu sonuçları Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın açıklamalarından çıkarıyoruz. Kaldı ki, Ceyhan daha önce yaptığı açıklamalarda “Milletimiz konuyu hala ciddiye almak istemiyor. Kurallara harfiyen uyulması gerektiğini hiç kimse unutmasın” diyerek uyarılarda bulunmuştu.

Prof. Ceyhan’ın bu görüşlerini destekleyen daha birçok bilim insanının var olduğunun da altını çizmek istiyoruz.

Bir başka görüşü de yansıtmakta yarar görmekteyiz.

Bilim insanlarının çoğu, virüsün yaz ortalarında yenilmiş olsa bile, yeni yılda kış aylarında mutasyon değiştirerek yeniden ortaya çıkabileceği konusunda görüş birliği içinde bulunuyor.

Özetleyelim:

Bazı alışkanlıklarımız sona erecek. Yeni bir dünya ve yeni bir hayat içinde yer alacağımız günlere hazırlanmalıyız.