Dünya Bankası (World Bank) hafta başında çok önemli bir rapor yayınladı. “Kadın, İş ve Hukuk 2021” raporu... Küresel ölçekte, kadının işte ve yaşamda içinde bulunduğu durumu, çarpıcı veriler ile sunan bir rapor. Ancak, dünyada 195 ülke varken, bu raporun indirilme sayısı hepi topu 684! Ülke başına dört kişi değil yani. Buyrun birlikte göz atalım...

BUGÜN: SEKİZ BAŞLIK 35 KRİTER...

Dünya Bankası’nın “Kadın, İş ve Hukuk” (Women, Business and the Law) 2021 raporu, 191 ülke ve ekonomik bölgede, kadının iş alanında ve hukuk karşısındaki durumunu gözler önüne seriyor. Daha doğrusu korku filmi gibi bir rapor. Kadının içinde yaşamak zorunda kaldığı dünyanın acınacak halini özetliyor rapor.

Raporun tamamı tüm detayları ile okunmalı elbette. Ancak, ben raporun temelini oluşturan indeks üzerinden bir aktarımda bulunacağım. Öncelikle rapora konu olan indeksin metodolojisine bakalım.

Raporda yer alan indeks (WBL), sekiz ana başlıkta yer alan 35 kriter üzerinden bir puanlama yapıyor. Buna göre rapor “hareketlilik” (mobility) 4, “çalışma ortamı” (workplace) 4, “ödeme” (pay) 4, “evlilik” (marriage) 5, “ebeveynlik” (parenthood) 5, “girişimcilik” (entrepreneurship) 4, “varlıklar” (assets) 5 ve “emeklilik” (pension) alanı 4 kriter olmak üzere, 35 kriterde kadının erkek karşısında sahip olduğu hakları ve eşitlik durumunu inceliyor.

Neler var bu kriterler arasında? Bir kadın, bir erkekle aynı şekilde, nerede yaşayacağını seçebilir mi, evinin dışına çıkabilir mi, pasaport başvurusunda bulunup yurt dışına gidebilir mi? Aynı şekilde iş bulabilir, ayrımcılığa ve tacize uğradığı zaman hukuk tarafından korunur mu? Çalıştığı zaman erkek ile eşit ücreti alıp, aynı koşullarda çalışabilir mi? Kadın hukuken hane reisi olabilir mi, evlenip boşanırken erkek karşısında aynı haklara mı sahiptir? Ebeveynlik hakları var mıdır, doğum izni alabilir mi? Kredi alırken, iş kurarken erkek ile eşit koşullara mı sahiptir? Ortak mallar konusunda hakkı var mıdır, mirastan yararlanabilir mi? Emeklilikte eşit koşullara sahip midir? Neredeyse tüm soruların yanıtı, kocaman bir “hayır”!

WBL indeksinde ilk on ülke şöyle sıralanıyor: Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, İzlanda, İrlanda, Letonya, Lüksemburg, Portekiz ve İsveç. Sondan başlayarak on ülke/bölge ise şöyle: Batı Şeria, Yemen, Kuveyt, Katar, Sudan, İran, Umman, Suriye, Afganistan ve Gine.

İngiltere ve Türkiye’nin durumuna gelince. HDI’da 13. sırada yer alan İngiltere WBL’de 19. İngiltere’nin özellikle ebeveyn haklarında sıkıntılı olduğu kriterler var. Peki Türkiye? Türkiye HDI’da yüksek insani gelişmişlik grubunda ve 54. sırada yer alıyor. Buna karşılık WBL sırlamasında ise 82,5 puan ile 78. sırada. Kadının eşitsizlik yaşadığı en öncelikli konu emeklilik hakları. Daha sonra ücretlendirme ve girişimcilik konularında yaşadığı olumsuzluklar var. Evlilik kurumunda ve ebeveynlik hakları konusunda da erkek ile eşit bir konumda değil.

DÜN: EKONOMİ, HUKUK VE SİYASET İTTİFAKI...

Raporun sonuçlarını UNDP tarafından yayınlanan İnsani Gelişmişlik indeksi  (HDI) ile karşılaştırınca da ilginç bir durumla karşılaşıyoruz. İki indeksin benzer bir sıralama vermesini bekleyebilirsiniz. Ancak durum öyle değil. HDI’da ilk sıradaki Norveç WBL’de 22. sırada yer alıyor. Yine HDI’ın üçüncü sırasındaki İsviçre WBL’de 58. sırada. Yani bir ülkenin gelişmişliği her zaman kadının durumuna olumlu etki edemiyor.

WBL’in son sıralarına bakalım. Kuveyt (HDI 64) WBL’de sondan üçüncü, Katar (HDI 45) WBL’de sondan dördüncü, Umman (HDI 60) sondan yedinci. Kadın dünyanın her yerinde, gelişmiş olduğu iddia edilen ülkelerde bile eşit bir konumda olamıyor.

Kadının bu olumsuz konumuna neden olan en büyük sorun ekonomi ile ilgili temel unsurları tarifimizde yaptığımız köktenci hatalar. Neyin ekonomi içinde, neyin dışında olduğunu belirlerken, çoğunlukla kadının aleyhine tanımlamalarda bulunuyoruz. En başta da istihdam tanımlamamızda hatalar var. Küresel ölçekte oransal olarak kadının baskın olduğu istihdam dışı nüfusu tanımlarken hata yapıyoruz. İstihdam dışı nüfusun, bir üretimde bulunmadığına, toplam gelirden hak talep edemeyeceğine inandırılmışız. Eğer ekonominin tanımları sizin ekonomik açıdan değersiz olduğunuzu söylüyorsa, yaşamın diğer alanlarında bu değeri bulmanız mümkün değil.

Peki ya hukuk? Hukuk neredeyse tesisine başlandığı ilk günden beridir, insanın yerine mülkü ve mülk sahibini korumaya göre tasarlanmış. Kadına hak vermek ve hukuk karşısında eşit konuma yükseltmek, bütün bir cinsiyeti etkileyeceği için, zaten tercih edilen bir şey değil. Yani hukuk da ekonomi gibi, istihdam dışı kadını değersiz bir konumda tutmak için tasarlanmış.

Siyasetten bahsetmeye bile gerek yok. Siyaset, mülkü korumak için, koltuğununu altına hukuk kitabını, eline de değneğini almış olan bir fedai müsvettesi. Dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin, bu niteliksiz ve kadın düşmanı siyaset ile karşılaşırsınız.

YARIN: KOŞULSUZ DESTEK İLE...

Dünya, kadın ve erkek arasındaki bu eşitsizlik ortamında çözülmesi mümkün olamayacak kadar büyük sorunlar ile karşı karşıya. Buna karşılık ne bu rapor ne de bu makale durumu anlatmaya yetmiyor.

Bize düşen, hemen her alanda, muhteris ekonomiye, vicdansız hukuka ve niteliksiz siyasete karşı kadının yanında olmak. Sakın korumak gibi pasif bir cümle kurmayalım. Kadının yanında olmak, eşitlik mücadelesine amasız ve şartsız destek vermekten bahsetmeliyiz. Bu destek, toplamda hepimizin eşitliğine yarar sağlayacaktır. 

Not : World Bank’in “açık bilgi” platformundaki raporunun tamamına erişmek isteyenler için linki paylaşıyorum...