Bu Cumartesi günü yani 9 Kasım’da Londradaysanız Imperial War Museum’da ki imza gününü kaçırmayın.

Sokak sanatının en önemli isimlerinden Theirry Noir ve Stik, müzenin bahçesinde sergilenen, beraber yaptıkları eserin posterini imzalayacaklar saat 11 de.

Berlin duvarının yıkılışının 30. yılı nedeniyle “Imperial War Museum” harika bir etkinliğe imza attı geçtiğimiz hafta.

Berlin duvarından iki blok getirdi bahçesine ve bu duvarları boyaması için Theirry Noir ‘ı ve Stik ‘i davet etti.

Berlin ve Berlin Duvarı söz konusu olduğunda sanatseverlerin aklına ilk gelen isim sokak sanatının duayeni Thierry Noir kuşkusuz.

O yüzden Londra’da Berlin duvarını Theirry Noir’la beraber izlemek oldukça heyecan verici.

Thierry Noir 1982 yılında vatanı Fransa'dan Berlin'e sanatı için

geldiğinde ilk işi, arkadaşı Christope Bouchet ile Berlin duvarını boyamak olmuş. Noir geceleri üc metre uzunluğundaki duvarı arkadaşı

ile birlikte canlı, (sonradan stili olan) rengarenk eğlenceli desenlerle donatmış. Amaçları protesto tabi. Belki bu saçma görüntü

duvarın yıkılmasına yardımcı olur diye düşünmüşler. O dönem duvarı

bırakın boyamayı, yanına 10 m yaklaşmak bile yasak, her köşede polis var ve yakalanırsanız tutuklanmanız söz konusu.

1989 yılında Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra Theirry Noir'ın

desenleri duvarın ve Berlin'in sembolü olmuş. Bugün Berlin East Side Gallery'ye yolunuz düşerse  1.3 km lik duvarda gözünüze ilk çarpan Noir'ın rengarenk çizimleri olacak.

Noir’ı kendi figüratif çizgisine yakın bulup desteklediği, günümüzün sevilen ve yükselen değeri Stik ile yanyana görmek sanatseverler için büyük keyif...

Londra'da bir sanat koleksiyonerinin,

Stik'in eserinin yer aldığı garaj kapısını 50 bin sterline satın alması Daily Mail gazetesi tarafından ikinci Banksy'nin doğuşu olarak duyurulmuştu bir kaç yıl önce İngiltere'de.

Kuzey ve Doğu Londra'da yaşayanların yakından tanıdığı çöp adamlar bizim tabirimizle Cin Ali'ler Britanya sanat konseyi ve Dulwich Picture Galeri'nin de dikkatini çekmiş olacak ki, Stik ulusal ve uluslararası sanat etkinliklerinde bu iki kurum tarafından görevlendiriliyor son yıllarda.

Gerçek isminin bilinmesini istemiyor. "Hala illegal çalışıyorum o yüzden gerçek ismimin ve yüzümün tanınmasını istemiyorum"...

Her zaman yüzünü saklayan geniş gözlüklerle fotoğraf çektiriyor hayranları ile. Onu yakından gören birisi olarak söylemeliyim ki oldukça yakışıklı ve zarif bir sanatçı.

Bir çoğumuzun hayal bile edemeyeceği kadar zor bir hayattan geliyor Stik. Diğer sokak sanatçılarının aksine sanat eğitimi de yok. "Run, Roa, Zomby hocalarım onlardan çok şey öğrendim. Sokak sanatçıları arasında büyük dayanışma vardır. Kendi işlerini riske atma pahasına birbirlerine bildiklerini öğretirler".

Yıllarca evsiz yaşamış. Sokaklarda yaşarken tek dayanağı yaptığı resimlermiş. O günlerden bahsetmek istemiyor. Belli ki hala acı veriyor geçirdiği zor günler.

İlk kişisel sergisinin gelirinin çok büyük bir kısmını evsizler için çalışan hayır kurumlarına bağışlamış. Bugün Amnesty International'ın da içinde olduğu 4 hayır kurumunun aktif üyesi ve gelirinin büyük bölümünü bu kurumlara bırakacak kadar cömert.

Bir kaç yıl önce evsizlerin sokakta gelir elde etmek için sattığı Big İssue dergisine çizdiği, okurlara ücretsiz verilen posterler sayesinde, dergi rekor satış yapmıştı. “Ben sokaktan geldim. Evsizleri en iyi ben anlarım. Onlar için ne yapabiliyorsam ömrümün sonuna kadar devam edeceğim diyor."

Hackney Wick festivaline konuşmacı olarak davet edildiğinde Dulwich Picture Galeri'nin kuratörlerinin dikkatini çekmiş ve galeriye davet edilmiş. Galeri ondan, içlerinde Rubens, Gainsboroug gibi ustaların olduğu 6 kolleksiyon parçasının duvarlara yeniden yorumlamasını istemişler. Çok büyük boyutlu bu eserler daha önce bu köşede sizlerle paylaştığım "Barokdan Sokağa Dulwich Festivali" nede ilham vermiş.

Dulwich bir nevi Stik'in evi gibi hemen her sokakta bir eserini görüyoruz.

Başarılarından dolayı oldukça mutlu bir dönem yaşadığını söyleyen Stik "sanat sadece evsizlikten kurtarmadı, beni iyileştirdi" diyor. “Sanatın sihirli bir gücü var"

Imperial War Museum’da, bu iki değerli sanatçının, orjinal Berlin duvarı üzerine yaptıkları eserleri görmek isterseniz 1 Aralığa kadar vaktiniz var.

Londra’da değilseniz de internet çağında her etkinlik bir tık ötemizde unutmayın!

Haftaya görüşünceye kadar sanatla kalın.