Recep şaban derken gelip geçiverdi ramazan derlerdi atalarımız. Bu yıl aynen öyle oldu. Ne zaman geldi ne zaman geçti farkına bile varamadık. Kafalarımızı kaldırıp ne kadar yukarı bakmaya çalışsak birileri bir değil on problem bastırıyor aniden. Ülkemiz insanlarının yoksullukla, işsizlikle savaşı her an sürmekte.Akşam hala eve nasıl ekmek götürürüm derdinde insanlarımız.

Hastalığın salgın olarak devam etmesi zaten başlı başına bir değil bin pronlem. Allah hepimize ve tüm insanlığa kolaylıklar versin.

Her gün acaba bu gün neler yasaklanacak diye beklemekteyiz.

Sokağa çıkamıyoruz zaten.

Tarlaya bahçeye de gidemiyoruz.

Bir taraftan yasaklar diğer taraftan kuraklaık bu yıl belimizi ikiye katlayarak büktü.

Bizleri yönetenlerin derdi bir belediye başkanı ellerini arakaya bağlayarak türbe ziyaratetti diye sotuşturma açmamkal meşkul oluyorlar.

Marketlerde nelerin satılıp satılmayacağına, bu gün neleri yasaklayalım diye onunla uğraşıyorlar.

Gerçekten Türkiye'nin iyi yönetilmediğimizi düşünenlerin sayısı gün geçtikçe aratarak devam etmekte.

Çarşı pazar alabildiğince ateş pahası.

Üreticilerimiz ise ellerindeki mallarını, sebzelerini çöpe dökmekteler.

Bir tarafta pahalılık diğer tarafta elindekini satamayan çiftçilerimiz.

Öbür tarafta bu ramazan gününde çarşı oazarların kapalı olması nedeniyle yiyecek sebze meyve bulmakta zorlanan insanlarımız.

Ülkede normal insanların dilekleri dinlenemez halde iken mafya liderleri televizyonlarda boy göstermeye devam ediyor.

Ben mi hep kötü düşünüyorum?

Ya da taraflı mı davranıyorum diye kendime soruyorum.

Ama kiminle konuşsam aynı şikayetleri dinliyorum.

O zamanda ülkem ve insanlarımız için üzülüyorum.

Bunu bir çaresi olmalı.

Herkes oturduğu koltuğu kendi malı olarak görmemeli.

Oraya onları vatandaşlarımız sorunlarına çözüm bulsunlar diyerek oturttu.

Herkes görevini en iyi şekilde ypmaya çalışarak ülkenin ve insanlarımızın sorunlarına çareler aramalıdır.

Bu ülkede beka olarak o mevkileri işgal edenler bile kendi çıkarları için görevlerini kullanmışlar.

Daha ne diyeyim .

Hani nerede eşitlik, adalet diye sormadanda edemiyoruz.

Virüs belasının aşısını bile bulamaz, insanlarımızı aşılayamaz haldeyiz.

Bu yüzden hergün yüzlerce insanımız yaşamını yitirtmekte.

Evlere, kasaba ve köylere kederler akmakta.

Yani insan şöyle bir düşünüyor.

Acaba ben mi karamsarım diye .

Ama sokağa çıktığımız yok ama pencerelerden gördüğümüz insanların yüzleri bile gülmüyor.

Selam versen küfür ediyor sanacaklaar neredeyse.Hepinize sağlıklar huzurlar dile bayramınızı kutlarım.