Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkanlık konusunda ısrarı karşısında muhalefet partileri karşı cephe kurdu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu “Başkanlık konusuna kapılarımız kapalı” diyor. “Davutoğlu’nun gündeminde de Başkanlık sisteminin olmadığını düşünüyorum” diye ekliyor.  

MHP Genel Başkanı Bahçeli de Başkanlık sistemine karşı olduklarını söyleyerek, “Ülkenin yangın yeri haline geldiği şu günlerde bunun gündeme getirilmesi bile son derece yanlış” diyerek tepki gösteriyor. MHP kanadından yükselen seslerden de Başkanlık sistemine bu partinin de tamamen karşı duruş sergilediğini görüyoruz.

HDP’liler, zaten baştan bu yana Başkanlık sistemine karşı olduklarını söylüyorlarsa da, kapalı kapılarda ardında bu konunun pazarlığının sürdürüldüğü de iddia ediliyor. HDP’den bazı milletvekilleri “Eğer isteklerimiz kabul edilirse Başkanlık sistemi neden tartışılmasın?” diyerek açık kapı bırakıyor. 

Görebildiğimiz kadarı ile HDP ile bu konuda bir pazarlığın yapılabileceği ihtimalleri artıyor, ancak bu yeterli olacak mı orası tartışılır.

Başbakan Davutoğlu, daha önce yaptığı açıklamada Başkanlık sistemine şu an için karşı olmadıklarını, ancak gündemlerinde olmadığını söylemişti. Özetle, bu konunun şu anda tartışılmaması gerektiğini anımsatmaya çalıştı. Ancak, görebildiğimiz kadarı ile Cumhurbaşkanı’nın sürekli olarak Başkanlık konusundaki ısrarları karşısında Başbakan geri adım atmak durumunda kalacak gibi görünüyor.

Çünkü Erdoğan hemen her konuşmasında konuyu Başkanlık sistemine getirip dayıyor ve “Bundan niçin çekiniyorlar, neden korkuyorlar?”diyor. “Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık arasında, istişare ve danışma mekanizmasının yeterince işletilemediğini ve uyum olabilmesi için başkanlık sistemine ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” şeklinde görüşlerini yansıtıyor.

Cumhurbaşkanı’nın Saray’da muhtarlarla yaptığı son toplantıda yaptığı konuşmada da Başkanlık sitemi için muhtarlardan yardım ve destek istemesi, Erdoğan’ın bu isteğinden vaz geçmeyeceğini gösteriyor. 

Zaten daha önce de bu konuda Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, yaptığı açıklamada “Eğer siyasiler bu konuda anlaşamazsa, Başkanlık sistemini referanduma götürürüz” demesi, Erdoğan’ın bu konuda her yola başvurmaya hazır olduğunu da gösteriyor.

Medyada kimi yazarlar Başkanlık sistemine geçilmesinin daha doğru olacağını savunuyor. Diyorlar ki:

“Bugün Cumhurbaşkanı zaten ülkeyi Başkan gibi yönetiyor, ancak sorumluluk Başbakanın üzerinde kalıyor. Eğer resmen Başkanlık sistemine geçilirse sorumluluk da Cumhurbaşkanı’nda kalır, bu daha doğrudur. Yapılan yanlışların, işlenen suçların hesabını da Başkan sıfatı ile Cumhurbaşkanı verir.”

Bazıları ise bunun tam karşısında yer alıyor.

Ortadoğu Gazetesi Yazarı Orhan Karataş, Başkanlık konusunda yazdığı yazısında “Başkanlık diye diye bölünüyoruz” diyor. Yazısının bir bölümünde de bu konuda şu görüşleri yansıtıyor:

“Federasyon ve özerlik için zaten alt yapı hazırlanmıştır. AKP bu yolu açacak düzenlemeleri çoktan yapmıştır. Sıra adının konulması ve PKK'ya teslim edilmesine gelmiştir. ABD'nin BOP yolunda AKP'den beklentisi ve talebi de bu yöndedir. Özerlik veya federasyonun bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne zarar vermeyeceğini söyleyecek ve bu milleti bunu da hazmettirmeye çalışacaklardır. Ancak, özerklik ve federasyon sadece bir ara duraktır. Bunun sonu kesin olarak bölünmedir. Barzani ve PYD'nin durumları da dikkate alınırsa, Türkiye'nin bu gelişmelerin dışında kalması hiçbir şartta mümkün değildir.”

Siyasi partilerin bir araya gelip anlaşamadıkları Başkanlık sisteminde konu referanduma götürülürse ortaya nasıl bir sonuç çıkar? Şimdi, bunun da hesaplarının yapıldığını düşünüyoruz.

Daha önce konu ile ilgili olarak bazı kamuoyu araştırmalarının yapıldığı söyleniyor. Özellikle yandaş medya tarafından yapıldığı söylenen bu araştırmalarda halkın % 63,5 gibi bir kısmının Başkanlık sistemine “evet” dediği iddia ediliyor. 

Hiç kuşkusuz eğer konu referanduma sunulacaksa bunun artıları, eksileri hesaplanacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkanlık konusunda muhtarlardan yardım ve destek istemesi, tamamen kamuoyu oluşturmaya yönelik atılmış bir adım olarak da değerlendirilebilir. 

Daha yeni Anayasa konusunda bile bir araya gelip anlaşma noktasına varamayan siyasi partilerin, bu arada Başkanlık gibi sistemi tamamen değiştirecek bir konuda anlaşmaya varmaları o kadar kolay olmayacaktır. Daha şimdiden CHP ve MHP’nin bu konuda tavır koymaları ve sisteme karşı olduklarını açıklamaları bunun mesajları olarak okunmalıdır.

Özetleyecek olursak, Başkanlık sistemi konusu eninde sonunda referanduma götürülecektir. Cumhurbaşkanı’nın toplantılarda verdiği mesaj, yapılan açıklamalar ve hazırlıklardan bunu çıkarabilmekteyiz.