AK Parti’nin 1 Kasım’daki seçimde tek başına iktidar olacak çoğunluğu elde etmesinden sonra, şimdi de rafa kalkan “Başkanlık Sitemi” yeniden tartışılmaya başlandı. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, seçim sonuçlarını değerlendirirken “2023 hedefleri için yapısal dönüşüm gerekiyor. Başkanlık Sisteminden vaz geçmeyiz” dedi. Akdoğan açıklamalarında “AK Parti Anayasa’nın değişmesini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkan olmasını istiyor” diyerek de kafalarının içindekilerini de kamuoyu ile paylaşıyor.

Akdoğan’ın bu açıklamaları partisinin aldığı oy nedeni ile önemsenebilir. Ancak, AK Parti’nin Anayasal çoğunluğu elde edememesi ve bu değişiklikler için muhalefetin desteğini alması gerekiyor. İşin asıl kilit noktası da budur.

Anayasa değişikliği ve Başkanlık Sitemi için iki yol var. Birincisi AK Parti’nin muhalefetin desteği alması, ikincisi de Meclis’ten “referandum” kararını çıkarmasıdır. Referandum kararını mevcut yapısı ile de çıkaramıyor ve muhalefetten 13 oya daha ihtiyaç duyulacak. Bu desteğin de bir şekilde sağlanabileceği düşünülebilir.  

Anayasa değişikliği için muhalefet cephesinden destek çıkabilir. Ancak ilk 4 madde burada yine önemli hale gelecek. Kaldı ki, Başkanlık Sistemi konusunda CHP şimdiden tavrını koydu ve “Böyle bir öneri ile kapımızın önünden bile geçilmesin” dedi. MHP’nin de bu konudaki tavrında bir değişiklik olacağını sanmıyoruz. Zaman içinde çok şeylerin değişebileceğini de göz ardı etmeyelim.

HDP’nin “Başkanlık Sistemini de düşünebiliriz” açıklamaları belki bu konuda “yeşil ışık” yakabilir. Ama HDP’nin isteyeceği bazı konulara AK Parti sıcak bakalabilir mi? Çünkü HDP’lilerin kafalarında “Özerklik” var. Böyle bir konuda AK Parti’nin kolay kolay bir adım atacağını da sanmıyoruz.

Referandum konusu sanıyoruz bir çözüm yolu olarak değerlendirilecektir. Ancak, bugün AK Parti’nin aldığı % 49,4 oranındaki oya güvenerek böyle bir adımı atmanın da büyük risk taşıdığını görmek gerekiyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gözü karadır ve böyle bir riski de göze alabilir. Bunu da göz ardı etmeyelim.

1 Kasım seçim sonuçlarını en doğru bilen A&G Kamuoyu araştırma grubu patronu Adil Gür, referandumla Başkanlık sitemine “evet” denilmesinin çok uzak bir ihtimal olduğunu değerlendiriyor. Adil Gür, “Başkanlık sistemine AKP seçmeninin önemli bölümü de karşı. Referandumdan başkanlık çıkmaz. Kürt sorunu çözülmeden başkanlığa geçilemez” diyor.

A&G’nin patronunun bu konudaki görüşlerini biz de önemsiyoruz. Söylediklerine kulak verelim:

“Yüzde 49 oy otomatikman başkanlık için de destek anlamına gelmez. Çünkü benim geriye doğru da yaptığım tüm anket ve araştırmalarda başkanlık sistemi halktan yeterli destek bulmuyor. Muhalefet partilerinin CHP, MHP ve HDP’nin seçmeni ağırlıkla Erdoğan karşıtlığı nedeniyle başkanlığa karşılar. Karşı oluşlarında başka nedenler elbette ki var ama asıl muhalefet seçmeninin karşıtlığında asıl ve ortak etken Erdoğan karşıtlığı. Erdoğan’ın tek adam yönetimi olarak gördükleri için bir başkanlık oylamasında bu partilerin seçmenleri oy vermeyecektir. Başkanlık sistemi AKP seçmeninden de yeterli oyu alamaz. Çünkü AKP seçmeninin önemli bir bölümü de başkanlığa karşı. AKP seçmeninin başkanlığa karşı oluşu muhalefet seçmeniyle farklı nedenlere dayanıyor. AKP seçmeni tabi ki Erdoğan’ı her koşulda destekliyor ama başkanlığı tehlikeli buluyor. Çünkü başkanlıkla ilgili bölünme kaygısı taşıyor. AKP seçmeninin başkanlığa karşı olan kesimi MHP seçmeniyle aynı düşünce içinde. Başkanlık eşittir federasyon, federasyon eşittir bölünme olarak görüyor. Bu nedenle tehlikeli buluyor ve destek vermiyor.

Bu noktada şunu da belirtelim:

Seçim öncesi çeşitli kamuoyu araştırma gruplarının yaptıkları anketlerde de seçmenin neredeyse % 70’inin Başkanlık sistemi istemediği ortaya çıkmıştı. 7 Haziran seçim öncesine de göz atacak olursak seçmende Başkanlık Sistemine karşı bir tepkinin var olduğunu görürüz.

Adil Gür’ün konu ile ilgili görüşlerine devam edelim:

“Bu tabloda gidilecek bir referandumda başkanlık sandıktan çıkmayacaktır. Başkanlığın önündeki engel Kürt sorununun çözülmeyişidir. Kürt sorunu çözülmeden başkanlığı geçirmek çok zor olur. Anketler ve seçmen eğilimleri araştırmaları, bugünkü tabloda Kürt sorunu çözülmeden başkanlık için halktan destek alınamayacağını gösteriyor. Yüzde 49’da Erdoğan damgası: Rakamlar ve bulgular gösteriyor ki AKP’nin aldığı yüzde 49’luk oyun büyük bölümü Erdoğan için veriliyor. Cumhurbaşkanlığından bağımsız olarak Erdoğan’ın şahsına oy veriliyor. AKP’nin oylarında Erdoğan’ın kesin olarak büyük etkinliği var. Davutoğlu’nun yüzde 49’daki payı ise Erdoğan’a göre daha düşük.”