Banksy'den Londralılara Noel Hediyesi

Abone Ol

Banksy'nin Rodin'in ünlü heykeli "Thinker" 'den öykünerek yaptığı "Drinker" adlı esprili eseri 12 sene önce dikildiği yer Shaftesbury Avenue'dan kaçırılmıştı.

"Drinker" ait olduğu yere geri döndü geçen hafta.Banksy bir kaç ufak değişiklikle heykeli yerine yeniden yerleştirdi.

İsmi "Stinker" bu sefer!

 

 

Eserin üzerine 12 yıl önce heykeli kaçıran AK47'nin ismini de yazmış Banksy.Mizah anlayışına her zaman hayran olduğum sanatçı bu sefer "Düşünen Adam"ı klozetin üzerine oturtmuş ve sifon koymuş yanına.AK47'nin ismi de sifonun üzerinde yer alıyor.

Aralarında sanatsal anlamda bir kan davası var iki sanatçının! Banksy'nin esprili bir biçimde AK47'nin ismini heykele etiketlemesi bu kan davasının bittiğini gösteriyor Noel öncesinde.Eminim AK47 de oldukça eğlenmiştir bu tavır karşısında.Zira The Independent gazetesine tam sayfa verdiği röportajında "ben sadece Banksy'yi protesto ettim.Ona bir saygısızlık yapmadım.Benimki bir intikam oyunuydu.Heykelin başındaki huni bile bozulmadan duruyor.Satmadım,çalmadım sadece kaçırdım çünkü Banksy bana borçluydu"demiş.

Gelelim komedi filmlerine konu olacak kaçırma hikayesine;

 2004 yılında Banksy'den 75 pound karşılığı  bir eserinin baskısını satın alan Andy Link nam-ı diğer AK47,ortak arkadaşları aracılığı ile Banksy'den eserini imzalamasını ister.Arkadaşının söylediğine göre Banksy bunu reddeder.Üstelik kırıcı biçimde!

"Ucuz bir Yorkshire'lı gibi davranmasın imzalamamı istiyorsa daha fazla eser alsın" der.Bunun üzerine öfkelenen ve bu davranışı büyük bir saygısızlık olarak gören Andy, güpegündüz üstelik polislerin gözü önünde heykeli yerinden söküp götürür.

Açıklama olarak da "Banksy bana borçlu heykeli borcuna karşılık alıyorum"der.

İngiltere yasalarına göre heykeli yapan kişinin kimliği belli olmadığı ve herhangi bir talepte bulunmadığı için Andy ceza almaz.Banksy Andy'nin bu davranışına uzun zaman sessiz kalır.Ancak bir kaç yıl sonra Banksy'nin asistanları bir gece heykelin saklandığı depoyu basar ve geri alır heykeli.

Sonra da yazımın başında belirttiğim gibi bir iki ufak değişiklik ile yerine oturtur.

 

 

Eski porno yıldızı ve futbol holiganı Andy Link

kendisini "sanat teröristi" olarak nitelendiriyor.Politik-sanat aktivistlerinden oluşmuş bir örgütün lideri olduğunu savunan eğlenceli bir karakter.

Grafiti sanatçılığının yanısıra politik anlamda da varlığını göstermeye çalışıyor.Bunu sanat yoluyla yapmaktan yana olduğu için de "Art Kieda"isimli bir örgüt kurmuş.

Kendi politik söylemlerinin oluşturulması dışında,sanat eserlerinin aşırı yüksek fiyatlara galerilerde satılmaması için de savaş veriyor.

"Sanat, sanatı seven herkes içindir sadece zenginlerin değil" diyor!Bu söylemi daha geniş kitlelere duyurabilmek adına da Kate Moss'un satın aldığı,Tracey Emin'in neon eserlerinden birini,sergilendiği Hackney Wick'den kaçırıyor.İki gün sonra iki gül ile birlikte tekrar yerine asan sanatçı Tracey Emin'in ve Kate Moss'un şikayetçi olmaması üzerine cezai işleme uğramıyor.

Aslında karokollar ile 9 yaşında tanışmış.Yaptığı ilk grafiti yüzünden karakola götürülen Andy orada bulduğu cam bardakla karokolun bütün duvarlarına ismini etiketlemiş.Buna rağmen ceza almadan eve gönderilmiş.

Suç dosyası hayli kabarık sanatçının,ama yargılandığı suçların hiçbiri sanat ile ilgili değil.İlk hapis cezasını futbol holiganlığı,ikincisini ise evinde uyuşturucu bulundurduğu gerekçesi ile almış.Daha sonra aklanıp bir ay gibi kısa bir sürede çıkmış hapishaneden.Son hapishaneye giriş nedeni ise komşularının evde düzenlediği partilerden rahatsızlık duymaları sonucu verilen mahkeme kararı.

Hikayesi belgesel olarak bu yıl Sundance Film Festivalinde gösterime girecek Andy'nin.Tek korkusu suç dosyasının kabarıklığı nedeniyle Amerikaya kabul edilmemesi!

Bakalım Amerika Banksy,Tracey Emin ve Kate Moss kadar affedici olabilecek mi?!

 

Londralıların Banksy'den Noel hediyesi olarak algıladığı bu eser Andy tarafından yeniden kaçırılır mı bilinmez ama eğer yolunuz Shaftesbury Avenue 'ya düşerse mutlaka görün derim bu eğlenceli heykeli.

 

 

Haftaya görüşünceye kadar sanatla kalın!

 

 

Not:Fotoğraflar The Independent gazetesinden alınmıştır.