Yaşam koşullarının dayanılmaz olması nedeniyle İngilizler tarafından "Jungle" olarak adlandırılan Fransa-İngiltere sınırındaki mülteci kampında sular durulmuyor.

Fransız polisinin,büyük çoğunluğunu Suriyeli mültecilerin oluşturduğu kampta gaz bombası,toma ve plastik mermi kullanarak yaptığı müdahale basında pek yer bulmadı.Zaten Fransız yetkililer de bu müdahaleyi yalanlıyor.

7 Ekimden beri devam eden 6 Ocak da iyice ağırlaşan olaylar ve Fransızların tutumu Banksy'yi oldukça kızdırmış olmalı ki yeni eserini Londra da bulunan Fransa Büyükelçiliği'nin karşı duvarına yaptı geçtiğimiz pazar gecesi.

Eserin,Fransızların mülteci krizi karşısındaki tavırlarını eleştirdiğini ve Banksy'nin protesto için bu eseri yaptığını bilmem yazmama gerek var mı?

Banksy'yi takip edenler ve sevenler bilirler.Ben de bu köşede defalarca yazdım.Son yıllarda sanatçının en hassas olduğu konu Suriyeli mültecilerin dramı.

Ünlü sergisi Dismaland'in çadırlarını mültecilere yaşam alanı olması için gönderen sanatçı daha sonra da bir kaç kez kampı ziyaret ederek mesajlarını kendi stili ile duvarlara yaptığı eserler ile vermişti.

Daha önceki yazılarımdan bu ziyaretlerin detaylarını tekrar okuyabilirsiniz.

 

Gelelim geçtiğimiz pazar gecesi Londradaki Fransa Büyüelçiliği'nin karşı duvarında beliren yeni Banksy eserine;

Sefiller romanını bilmeyenimiz yoktur sanırım.Kitabın kahramanları Jean Valjean ve evlat edindiği kızı Cosette bir çok filme konu olmuş,eser müzikal olarak defalarca dünyanın bir çok ülkesinde sahnelenmişti.

Müzikalin afişinde yer alan,Emil Bayard'ın Victor Hugo için 1890 yılında çizdiği ve ölümsüzleştirdiği Cosette'in portresi Sefiller romanı ve Fransayla özdeşleşmiştir.

Banksy Cosette'yi müzikalin afişinden almış duvara taşımış.Aynı Cosette gözü yaşlı bu sefer ve yanında gaz bombası var.Bir de QR kodu.Kodu cep telefonu ile taradığınızda karşınıza "Jungle" 'daki polis müdahalesinin video görüntüleri çıkıyor.

 

Eser pazartesi sabahı başta sosyal medya olmak üzere yazılı ve görsel basında ilk haber olarak yerini aldı.

Banksy internet sitesinde eserin kendisine ait olduğunu onayladıktan bir kaç saat sonra da üzeri kapatılarak kaldırıldı.Önce Fransızların sansür uyguladığı düşünüldü.Sonra bina sahibinin eseri koruma amaçlı üzerini kapattığı açıklaması geldi.Bina sahibine göre eser çalınmak istenmişti.

Sonuçta eserin ömrü sadece 18 saat oldu.

 

Kameralarla 24 saat izlenen,sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı büyükelçilik binasının karşısına bu eseri yapması ve QR koduyla Fransızların inkar ettiği müdahalenin kaydının bulunduğu videoyu yüklemesi Banksy'nin açıkça meydan okuması olarak algılanmalıdır.

Sanatsal kaygılardan daha çok politik bir duruş,protestodur bu eser.

Banksy'nin bir kez daha bütün dünyanın dikkatini istediği konunun üzerine çekmeyi başarması da sanatın ve sanatçının gücüdür!

 

 

Evet eserin ömrü sadece 24 saatten daha az bir süreydi ama bu meydan okuma sosyal,yazılı ve görsel basında amacına fazlasıyla ulaştı.

Avrupa Birliğinin göçmen ve mülteci politikalarını yakından takip eden Banksy bu son eseriyle deyim yerindeyse kılıç kuşandığını ilan etti.Bu da yakın zamanda daha çok Banksy eseri göreceğiz demektir.

Umarım çabaları boşa gitmez!

 

 

Haftaya görüşünceye kadar sanatla kalın!