15 Nisan'da bütün dünyaca, dünya kültür mirasları arasındaki en önemli eserlerden Notre Dame Katedrali'nin yanmasına tanık olduk. Birçok ülke kanalı son dakika haberi olarak canlı yayın verdi. Bence bu New York'ta ki ikiz kulelere uçakların girişinden sonraki en şok yaratan hadiseydi.

Paris'e gidip Notre Dame kilisesini görmeyen yoktur sanırım. Görmemekte imkansız zaten, görkemli gotik mimarisiyle Paris’i koruma altına almış bir abi havasındaydı. Önünde uzanan uzun kuyruklar bazen içeri girmemizi engellediyse de bir çok kez içinde mum yakıp, dilekler dilemişliğim vardır. Ben ilk kez yıllar önce Victor Hugo'nun Notre Dame'in Kamburu adlı diziden tanıştığım Quasimodo ile sempati duydum bu inanılmaz güzellikteki yapıya. Çingene kızı Esmeralda’ya olan aşkı yaşımın küçük olmasına rağmen hala hafızamda. Sonra yıllar önce 90’li yıllarda ilk kez Paris'e gittiğimde katedral listemde ikinci sıradaydı. İçeri girdiğimde öyle tanıdık geldi ki bana sanki yallardır bildiğim, geldiğim bir bina gibi gozlerim hep Quasidamo’yı aradı, sanki sütunların arkasından birden fırlayacak ve gözlerimin içine bakaraktan “ Bana su verdi “ diyecekmiş gibi.

1334 yılında yapımı tamamlanan katedral Hristiyanlığın Fransa'da ki sembolü olarak kabul edilir ve bir çok tarihi olaya da tanıklık etmiş. Napolyon’un taç giyme töreni, De Gaulle'ün cenaze merasimi gibi. 387 basamakla çıkılan kuzey kulesindeki yaratık heykelleri ki gercekten garip ve korkutucu görünüşe sahipler katedrali kötü ruhlardan koruduğuna inanılıyordu. Güneydeki kulede ise 13 ton ağırlığında ki Emmanuel çanı bulunuyordu. Her yıl 13milyon turistin ziyaret ettiği Katedralde Meryem Ana heykelinin haricinde Ortaçağdan kalma bir çok tarihi eser ve mobilyalarda bulunuyordu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron yapılan bağışlarla katedralin yeniden inşa edileceğini ve 5 sene icerisinde biteceğini söyledi. Hasar gören alanların eski haline bir daha asla dönmesi imkansız olsada bu açıklama biz tarih severleri bir nebzede olsa sevindirdi.

Yangın sırasında Ave Maria eşliğinde akan gözyaşlarını ben İstanbul’dan gözüm yaşlı seyrettim ama bu Notre Dame olduğu için değildi Milano'da ki Duomo ya da bizdeki Ayasofya olsa da aynı olurdu çünkü onlar sadece bir ülkenin sembolü değil insanlığın ortak mirası.

Haftaya görüşmek üzere