Putin'i yakalayamadım St.Petersburg'ta. Ben geldiğimden önce (Havanın -27c olmasından mı ya da Moskova'daki gösterileri düşündüğünden mi ? ) ayrılmış. Oysa Putin'in ziyaret ettiği katedralin bahçesinde Türklerden kalan savaş toplarının önünde fotoğraf çektirecektik!

Rusya'nın işi zor bugünlerde. Putin'in elinde Ateş topu (Beşar Esat) var. Geçen Cuma, Rusya ile Çin,  Birleşmiş Milletler toplantısında, Suriye'ye yaptırımları veto ederek Ateş topunu kucaklarına aldı. Diğer taraftan Ortadoğu'yu gül bahçesine çevirmek isteyen bir ABD-İsrail ortaklığı ve yardımcıları, İngiltere ve Fransa  var.  Rusya, eğer Suriye’de iç savaş çıkarsa iki tarafa da ben karışmam dedi. Bu açıklama iç savaş durumunda Esat’ı desteklemem anlamına geliyor.

Ortadoğu'da kalan sağlam son kaleler Suriye ve İran. Suriye düşerse İran'a saldırı kolaylaşır ve sıra Putin'e gelir.  Amerika dünyanın tek hakimi olmak istiyor veya olması malum ülkeler ve yandaşları tarafından isteniyor.

İlginç olan gelişme ise geçen Pazar yaşandı. ABD desteği ile İsrail, İran'ı Nisan'da vuracak haberleri bütün medyada yer alırken Obama, "İran'a saldırı gündemde yok" dedi.

Putin geçen Pazar -30c sıcaklıkta eğitim  ve sağlık gibi alanlarda iyileştirme isteyen 120 bin kişiyle yapılan protestodan etkilendiğini düşünüyorum. Sanırım  bir iki reform yaparak halkının gönlünü alacaktır. Yoksa protestoların artacağının farkında ve elindeki Ateş topunun (ABD-Birleşmiş Milletler baskısıyla) Esat'ın kendini yakacağını biliyor. Rusya’da görüştüğüm bazı dostlarım geçen hafta Moskova’da yapılan protestoların yerinde ve anlamlı olduğunu söylerken bazıları ise bu protestoları ABD veya yandaşlarının kışkırttığını iletti. Ama iki farklı görüşü savunan Rus gazeteci dostlarımda Rusya’da reformların gerekli olduğunun altını çizdiler.

Rusya,  Ortadoğu ve dünya politik gündemi böyle hızlı gelişirken  benim ne işim vardı Rusya'da ? Ya da Rusya'nın eski başkenti şimdinin ise kültür başkenti St.Petersburg veya diğer adıyla Leningrad'da !

Putin ile de görüşemedim ama Dünya'nın en ünlü bir kaç müzesinden olan Hermitage Müzesi’ni gezdim. 7 gün gezsen ancak anlaşılır ama olsun Hermitage Müzesi’nde  “Delight” ismini taktığım yanımdaki güzel rehberim 5 saatte özetledi müzeyi!.  Müze sonrası şampanya molası verdikten sonra Lord Byron'un şiirinden esinlenerek yapılan Korsan (La Corsaire) Balesini eski adıyla Kirov yeni adıyla Mariinsky Tiyatrosu'nun muhteşem ortamında izledim. Tek kelimeyle müze de, bale de görülmeye değerdi. 



Haftaya , Hermitage Müzesi ve Korsan (La Corsaire) Balesi ayrıntılarıyla ile devam edeceğim...

 

- - - -