Gözümüzle görmesek, olayları yaşamasak inanmayacağız. Yazılı ve görsel basına bakarsak herşey o kadar iyi gidiyor ki uçuyoruz da uçuyoruz. Ama konacak yer bulamıyoruz. Geçenlerde hastaneye gittim. Bundan bir iki ay önceydi. Şimdi açıklamayayım neresi olduğunu. Sancıdan ve nefes alamıyorum. Neyse sıra geldi. Girdik içeriye inanın doktor yanındaki hemşire ile görüşmesini en az 15 dakika sürdürdü. Ben birşey diyecek oldum. Hemşire eliyle ağzına zincir işareti yaptı. Neyse keyfi yerine geldi bizim doktorun.

Söyle bakalım neyin ver?

Bende anlattım.

Hiç oralı olmadan yaz kızım şunu, şunu dedi.

Ve tamam çıkabilirsin dedi.

Gene birşeyler anlatmak istedim.

Zincir işareti gene yapıldı.

Dışarıya çıktım onlarca hasta medet bekliyor bunlardan.

Sağlıkta gelinen noktayı anlatmaya çalışıyorum.

Bunun yanında bazı doktorların hastalarıyla ilgilenmekten yorulup bitap düştüklerini de biliyorum.

O kadar hasta bakıyorlar hemde hiç yorulduklarını belli etmeden hastalarıyla ilgileniyorlar.

Onlara gereken tanıyı ve ilaçları sıkı bir muayeneden sonra veriyorlar.

Allah onlardan razı olsun.

Yani karmaşa her alanda olduğu gibi sağlıktada var.

Hemde kriz halinde.

Günde bilmem kaç hastaya bakıp bitap düşen doktorlar olduğu gibi hastaları eşya gibi görenlerde var.

Geldiğimiz noktayı anlatmaya çalışıyorum.

Bizim işinin ehli işini doğru dürüst yapan insanlara ihtiyacımız var.

Bu sağlık alanında olduğu gibi her alanda var.

Sadece din görevlilerinin rahatları iyi.

Aldıkları parada iyi.

Bir camide bir imam, bir müezzin ve birde  vaiz var.

Ayda en az 3-4 bin liranın üstünde para alıyorlar.

Gözüm yok ama anlattıkları kıt kanaat ve kazandıklarını hak edilmesi ile ilgi vaizleri canımı sıkıyor.

Bu  kadar işsiz, evine ekmek götüremeyenlerin olduğu ülkede bunlar tezat teşkil ediyorlar.

Adam cuma günleri ya da pazartesi günleri 10 dakika vaaz ediyor .

Ay başında parasını alıyor.

Askeri ücretliye, işsize öğüt veriyor.

İşte bizim ülkemizin hali.

Yani diğer dallara hele eğitime hiç dokunmayayım.

Orası zaten karmaşaların, kimin ne ettiğini bilmediği bir kurum.

En önce yapılacak iş bence. İşi ehline vermek.

Yeteri kadar kalifiyeve işini bilen elamanlar yetiştirmek.

Camilerimizdeki cemaat  git gide azalıyor.

Bunun sebebide yalan yanlış bilgilerle halkımızı yüce dinimizden uzaklaştıranlardadır.

Hata bizlere yüce kitabımızı kendi dilimizde Türkçe okutmayıp Arapça okumamızı tavsiye edenlerdedir.

Bizim yapmamız gereken her konuda olduğu gibi kitabımız Kuran'ıda Türkçe okuyup anlamamızdır.

O zaman gerçekleri görürüz.

Dinimizden ve emirlerinden uzaklaşmak değil onu öğrenip yaşamımıza uygun hale getirmektir.

Hepinize sağlıklar dilerim.