Manavgat ilçesi Denizyaka ile Serik ilçesi Boğazkent mahallelerinde denizde sahil kesiminde yaşanan çekilme dikkati çekti.Yer yer 4 metre ile 20 metre arasında değişen çekilme nedeniyle Denizyaka sahilinde kayalıklar meydana çıktı, küçük adacıklar oluştu. Ayrıca sahilde eskiden döşenmiş ve su altında bulunan büyük büz borular da su yüzeyine çıktı.Vatandaşlar, denizdeki çekilme sonucu ortaya çıkan durumu cep telefonlarıyla görüntüledi.

- "Hava düzelince normale dönecektir"

Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, AA muhabirine, bölgede birkaç gündür etkili olan poyrazdan dolayı Türkiye'nin kıyılarındaki suyun Afrika'ya doğru sürüklendiğini söyledi.Bunun normal bir durum olduğunu vurgulayan Gökoğlu, "Karadan denize doğru esen sert poyrazdan dolayı Türkiye kıyılarında çekilme, Afrika kıyılarında ise yükselme oldu. Lodos ya da güneyden esintiler başladığında normale döner. Korkulacak, endişe duyulacak herhangi bir durum yok. Kıyılarda yoğun şekilde denizanası görülmesi de bundan kaynaklanıyor." diye konuştu.

- Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu: Karadan denize doğru esen sert poyrazdan dolayı Türkiye kıyılarında çekilme, Afrika kıyılarında ise yükselme oldu.

Antalya'da denizlerde 4 metre ile 20 metre arası çeki

"Lodos ya da güneyden esintiler başladığında normale döner"

Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Bulut da suyun karayla birleştiği noktaya kıyı çizgisi dendiğini, bunun dalgalarla veya gelgitle değişebildiğini dile getirdi.Bunun, ayın, güneşin ve dünyanın hareketleriyle ilgili bir durum olduğunu aktaran Bulut, "Türkiye'de gelgitlere çok rastlanmaz, gelgitten kaynaklanan çekilme 40 santimetreyi geçmez. Gelgit daha çok Pasifik kıyılarında, Fransa'da ve Rusya'nın bazı adalarında görülür." ifadelerini kullandı.

DENİZLERDE BÖLGESEL SU ÇEKİLMESİNİN METEOROLOJİK ANALİZİ
Türkiye'de özellikle ilkbahar ve sonbaharda Marmara bölgesinde deniz sularının çekilmesi ile ilgili basında sıkça haberler yapılmaktadır. Bunun bölgede oluşacak depremin habercisi olduğu konusunda yaygın bir kabullenişin oluşması, bu konuda bir bilgi eksikliğinin olduğunu göstermektedir.
Aslında bu olay Meteorolojik hadiselerin günlük yaşam biçimlerini asırlardır nasıl etkilediğini daha iyi anlamak bakımından son derece önemli ve basit bir örnektir.Dünyanın bazı bölgelerinde belli
zamanlarda yaşanan bu türden olaylar incelenirse; Atmosfer basıncı ve rüzgar, deniz yüzeylerinin şekillenmesinde oldukça önemlidir. Atmosfer basıncının her yerde eşit değerde olması ve Rüzgarın her yerde sakin olması, su yüzeyinin bir düzlem şeklinde sabit kalmasını sağlayacaktır. Bu durum gerçek Atmosferde mümkün olan bir durum değildir. Dünyanın yuvarlak yapısı, güneşe karşı noktasal konum farklıkları ve bakı farklılıkları, deniz kara dağılışı, arazi kullanımında farklılıklar, ormanlar alanları ve orman çeşitleri, nem yoğunluğundaki farklılıklar, toprak türü ve yükselti farkları gibi onlarca neden homojenliği bozan en temel faktörlerdir. Böyle bir durumun olması dünya ve insanlık için son derece önemli ve faydalı bir durumdur. Aksi taktirde atmosferde hiçbir meteorolojik hadise gerçekleşmezdi.
Bu durumu şekil olarak göstermek gerekirse en iyi gösterimi aşağıdaki gibidir.