Değerli okurlar, unutmayalım; "Adaletin olmadığı yerde tiranlık olur.".

Bu haftaki hukuk köşemizde anayasa hukukuna ilişkin olarak anayasa değişikliği konusunu ana hatları ile sizlere hatırlatmak istiyorum. 

Geçen haftalardaki yazımda açıkladığım gibi; anayasa, devletin kuruluşunu, yasama - yürütme ve yargı kuvvetleri ile vatandaşların hak ve görevlerini düzenleyen temel kanundur. Bu şekliyle anayasa, bir devletin yönetim biçimini ifade eder. Devletin temel kurumlarının nasıl çalışacağını belirler. 

Türkiye’de gündeminin birinci maddesi konumunda olan anayasa değişikliğini açıklamaya bu hafta da devam etmek değişikliği bütün olarak anlamak bağlamında sanıyorum doğru olacak. 

Öngörülen anyasa değişikliği; kısaca yürürlükteki parlamenter sistemin kaldırılarak yerine başkanlık sisteminin getirilmesini, başbakanlık mevkiinin ortadan kaldırılmasını ve yürütmenin başına cumhurbaşkanının getirilmesini ve ayrıca cumhurbaşkanının yetkilerinin artırılmasını,  meclisteki milletvekili saysının 550’den 600’e çıkarılmasını, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısında değişiklikler yapılmasını, seçilme yaşının 18’e düşürülmesini, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin başta denetleme yetkisi olmak üzere belirli konularda ki yetkilerinin daraltılmasını kapsamaktadır.

Anayasa’da değiştirilmesi teklif edilen maddelerden Anayasa’nın 87. 89. 93.ve 98. Maddeler’ini geçen haftlarda açıklamıştım. Bu hafta devamı maddelerine özetle bakacak olursak; 

Anayasa’nın 101.maddesin de yapılması öngörülen değişiklik uyarınca, ancak "...........doğuştan Türk Vatandaşı olanların Cumhurbaşkanı seçilebileceği belirtilmektedir." "Cumhurbaşkanı nitelikleri ve tarafsızlığı’’ ibaresi yapılması öngörülen değişiklik gereğince yeni anayasada yer almayacaktır. 

Anayasanın 104. ve 105. Maddeleri’nde önemli değişlikler yapılacak. Bu maddeler de Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkilerinin neler olduğu sıralanmaktadır. ‘Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Yürütme yetkisi cumhurbaşkanına aittir, cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanları atar ve görevlerine son verir. Üst düzey kamu yöneticilerini atar ve görevlerine son verir."

Anyasa’nın 119. Maddesi'nde yapılması öngörülen değişiklik uyarınca, olağanüstü hal yetkisi tamamen cumhurbaşkanı tarafından kullanılacaktır. 

Özetle, anyasa değişiklği ile sorulması gerekenler; Parti Üyesi Cumhurbaşkanı’na yürütme yetkisi’nin tamamı verilmeli mi? TBMM’nin denetleme yetkisi kaldırılmalı mı?

Başbakanlığa son vererek, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlardan oluşan bir hükümet sistemi benımsenmeli mi?

Anyasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğu cumhurbaşkanı tarafından atanmalı mı? Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısında değişiklik yapılmalı mı?

Bütün okurlarımıza, haktan ve hukuktan yana hepsinden önemlisi  adaletten yana ve bu günlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz, barış dolu bir hafta dilerim.