Sevgili Okurlarım,

 

Bu hafta sizlere tüm hızıyla devam eden kışı fırsat bularak yine kayak merkezleriyle ünlü Avusturya’nın şirin bir kentinden bahsetmek istiyorum.

 

Alp dağlarıyla çevrelenmis Tirol Eyaletinin başkenti Innsbruck bir kış turizmi kenti olarak bilinse de yazın da ayrı bir güzelliğe sahiptir. Benim gibi kayak yapmaktan hoşlanmayip da bir kaç gün kafa dinlemek temiz hava detoxu yapmak isteyenler için de şahane bir firsat!

 

 

İki kez Kış Olimpiyatlarına ev sahipliği yapmış, Barok tarzı mimarisiyle hemen dikkatinizi çekecek olan şehirde, Almancadan sonra konuşulan ikinci dil ise Türkçe. Kışın havanın soğuk olması ve yerleşim yerlerinin genelde dik dağların üzerinde kurulması nedeniyle sokaklarda fazla insan goremezsiniz.

 

Innsbruck için tavsiyelerim:

 

The Gölden roof: Altın çatı, 2657 adet altın kaplama seramikten yapılmış  bu göz kamaştıran balkon şehrin en çok ilgi çeken yerlerinden biridir.

 

 

Watten bölgesindeki Swarowski fabrikasının show room ve müzesini gezebilirsiniz.

 

Konaklama için kesinlikle merkezde kalmayıp  ahşap mimarisiyle meşhur geleneksel dağ otellerinde kalıp gerçek atmosferi yakalayın derim.

 

 

Maria_Theresien Strasse: Noel pazarının da kurulduğu şehrin en ünlü caddesidir,  bir nevi kalbidir. bir çok kafe ve restorant oradadir.

 

Gasthaus restorant buzihutte: Şehirden 15 dakika uzaklıkta dağlarda gizlenmiş, mum ışığında geleneksel bir Avusturya mutfağı sunan hoş bir restorant  olup fiyatida çok uygundur, kesinlikle tavsiye ederim.

 

Avusturya mutfağı benim damak tadıma çok hitap etmese de yöresel peynirleri, fondü ve Raclet,  ayrıca dünyanın en lezzetli Apple Strudel elma kurabiyeler ile bütün geziyi mutlu bir şekilde tamamliyabilirim. Goulash çorba, et Şinitzelleri en çok tercih edilenler arasindadır.

 

 

Alplerin eteğinde kurulmuş bu sessiz, kendi halinde huzurlu şehrinde oksijen sizi sarhoş etmesin dikkat!

 

Haftaya görüşmek üzere…