Emder Zeitung, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye-AB üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını öneren raporu kabul etmesini yorumluyor. Yorumda şu satırlar dikkat çekiyor:

"Bu çok uzun sürdü. Ve Türkiye'nin üyeliği ile ilgili karar da verilmiş değil. Ancak Avrupa Parlamentosu şimdi en azından partiler üstü olarak Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını istiyor. Bu doğru adım, Avrupa Birliği Komisyonu tarafında da somut olarak devam ettirilmeli. Türkiye Avrupa Birliği'ne ait değil. Çünkü bunu hiç istemiyor. İnsan hakları ihlalleri, Erdoğan'ın diktatör tutumları, AB üyelerine yönelik sözlü saldırılar, müzakerelerin yapılmasına izin vermeyen ölçüsüzlükte kabul edildi. Elbette bundan sonra da birlikte konuşulmak zorunda ancak Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği değil. Bundan daha da önemli konular var: Türkiye insan hakları konusunda hangi noktada duruyor? NATO'daki rolünü nasıl görüyor? Günümüzdeki Türkiye Avrupa'da mı, yoksa uzun süreder İslam dünyasına mı ait?"

Neue Osnabrücker Zeitung ise Hamburg'un ev sahipliği ettiği G20 Zirvesi'ni ele alıyor: 

"G7 ilk kez 1970'li yıllarda oluştuğunda, dünya küresel bir savaşın eşiğindeydi. Birbirine düşman olan ülkeler buna rağmen biraraya gelip konuştular ve sorumluluk bilincinde olduklarını gösterdiler. Bu ilerleme ve uzlaşma istekliliği mesajıydı. Günümüzde prensip olarak bu buluşmaya karşı gösteriler yapılması çok abes. Vladimir Putin, Recep Tayyip Erdoğan ya da Donald Trump'ın buradaki etkinliklerine karşı olunması da ters. Denge ve barış sonuçta dostlarla değil, (düşman dememek için), yabancılarla aranır. Almanya görüşmeler ve görüş alışverişlerini destekleyerek imajına, çoğu zaman acı ve sonuç alınamayan askeri yurtdışı misyonlarından daha fazla yarar sağlar."

Mannheimer Morgen da Hamburg'taki G20 Zirvesi'ne ayırıyor yorum sütunlarını:

"Buluşmalar her yıl dünyanın siyasi olgunluğunun görülmesi fırsatını sunuyor. Pervasızca yapılan ekonomik icraatlar eskisine göre daha az sorgulanıyor. Diğer yandan yapılan protestolar, birçok insanın artık bunu böyle kabul etmek istemediğini gösteriyor. Fotoğraflar dünyanın dört bir yanına gidiyor ve barışcıl oldukları sürece tıpkı G20 ülkeleri liderlerinin çekildiği grup fotoğrafı kadar Hamburg'dan önemli bir mesaj yollanması anlamına geliyor."

Wiesbadener Kurier ise yorumunda G20 Zirvesi'ne karşı yapılan protesto gösterilerini mercek altına alıyor:

"Zirveye alternatif olmadığı kesin. Bu buluşmalar ritüel haline geliyor, böyle olması savaştan daha iyi. G20'ye ülke seçimi konusunda tartışılabilir. Ancak gösteri yapma hakkı konusunda tartışılamaz. Ankara, Moskova ya da Riyad'dan otokratların hoşuna gitmeyecektir ancak Almanya'da herkes görüşünü dile getirebilir. Hamburg'tan gelen fotoğraflara bakanlar, yüzlerini kapatan, taş fırlatan, araçları ateşe verenlerin görüşlerini dile getirmek için Hamburg'a geldiği konusunda şüpheye  kapılır. Devlete karşı mücadele etmek için bir hakkı kötüye kullanıyorlar. Bu yapılamaz ve hoş da görülemez."

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe