Almanya'da Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyelerinin koalisyon anlaşmasını onaylamalarıyla büyük koalisyon hükümeti önündeki son engel de aşılmış oldu. SPD'nin kabineye vereceği bakanları belirlemesinin ardından 14 Mart'ta yeni Merkel hükümetinin göreve başlaması bekleniyor.

Frankfurter Allgemeine Zeitung SPD tabanının yeşil ışık yaktığı büyük koalisyonun Avrupa Birliği açısından ne anlama geldiğini şöyle özetliyor:

"Avrupa birçok sorunla baş etmek zorunda. Bu bakımdan Almanya'nın yeniden işler hale gelip kolları sıvaması iyi olacak. Avrupa'yı, daha fazla kaygı ve güvensizliğe sürükleyecek jeopolitik ve jeoekonomik gelişmeler bekliyor. Bu durumda Avrupa'daki rolünün bilincinde olan ve sorumluluktan kaçmayan bir Alman hükümetine ihtiyaç duyulacak. Avrupa'nın yönetimi hegemonyaya dayanmasa da, merkezi güç Almanya ağırlığını koymadan Avrupa Birliği ilerleme kaydedemez. Büyük koalisyonun Avrupa planlarının ne kadar etkili olacağını bekleyip göreceğiz.”

Süddeutsche Zeitung hükümete katılmasının, genel seçimlerde ağır oy kaybına uğrayan SPD'nin toparlanması için önemli bir fırsat olduğuna dikkat çekiyor:

"SPD değişmediği takdirde ciddi bir siyasi güç olmayı unutmalıdır. Değişirse, ülkenin geleceğinde yeniden söz sahibi olma fırsatını yakalayabilir. Partinin birçok alanda yenilenmesi gerekecek. Siyaset sanatı kadar, siyasi psikoloji ve parti programı da revize edilmek zorunda. SPD'nin örgütsel yapısını yenilemesi ve daha modern yöntemlerle seçmenin ilgisini çekmesi gerekiyor. Değişimi görünebilir hale getirebilmesi için kadrolarını gençleştirmesi kaçınılmaz olacak. Başarılarını önemsizleştirmek yerine kendinden emin bir şekilde vurgulamayı öğrenmesi de gerekiyor.”

Frankfurter Rundschau gazetesi SPD tabanının büyük koalisyona ‘evet' demesini şöyle yorumluyor:

"Parti tabanı kararını verdi. Karar, üçte ikilik çoğunlukla alınabildi ama parti üyelerinin içine düştükleri ve halen de devam eden kararsızlık göz önüne alındığında küçümsenemez. Kesin doğru ile kesin yanlış ayrımı yapılamayacak bir oylamada böyle bir sonuç çıkması normaldir. SPD için en iyisi ne olabilir? Kısa adımlar politikasını bir kenara bırakıp ya hep ya hiç mi demeliydi? Bu soruların hiçbiri kolay yanıtlanamaz. Muhafaza etmek yerine, daha fazla sosyal eşitlik ve daha adil gelir dağılımı yönünde ancak kısa adımlarla yol alınabileceği siyasetin doğasında yatmaktadır. Muhafazakârların işi daha kolay. En küçük ilerleme bile hedefi olmayanlar için büyük başarı sayılır. Muhafaza etmekten söz edenler gerçekte fakirle zengin arasındaki makasın daha da açılmasına önayak olmuyorlar mı?”

Stuttgarter Zeitung'da ise şu satırları okuyoruz:

"Yeni hükümet insanların günlük hayatına daha yakın politikalar uygulayabilecek esasları benimsedi. Koalisyon anlaşması şimdiye kadar ihmal edilmiş ya da tatminkâr çözüm bulunamamış konuları içeriyor. Yaşlıların bakımında, okulların modernize edilmesinde, tedrisatın tam güne çıkarılmasında, kırsal bölgelerin kalkındırılmasında, konut sıkıntısının giderilmesinde ve mülteci politikasının değiştirilmesinde somut adımların atılması öngörülüyor. Merkel'in Birlik partileriyle sosyal demokrasinin, iki büyük siyasi grup arasındaki çekişmeye yeniden son verebilecek iletişim yeteneğini ortaya koyup koyamayacakları belirleyici olacak.”

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe