ABD Başkanı Donald Trump, yeni ulusal güvenlik stratejisini açıkladı. Trump, ABD'nin dünya sahnesinde "yeni bir rekabet yüzyılında" olduğunu söyledi. Frankfurter Rundschau'nun konuya ilişkin yorumunda şu görüşler yer alıyor: 

"ABD Başkanı Trump'ın ulusal güvenlik stratejisinde sürpriz olan bir şey yok, sadece bazı açıklamalar endişe verici. Örneğin Çin ve Rusya'yı ABD'nin en büyük rakipleri olarak görmek yanlış değil. Ama ekonomik baskı ve askerî güç sergileyerek bu iki ülkeyi dize getirebileceğine inanmak saçmalık. Trump bu konuda ya başarısızlığa uğrayacak ya da daha kötü şeylere yol açacak. Trump, dünyayı "iyiler ve kötüler", "ABD'ye avantaj sağlayanlar ve zarar verenler" diye ayıran bir Soğuk Savaş politikacısının mantığıyla konuşuyor. Trump'ın, seleflerinin uluslararası işbirliğine gereğinden fazla değer vermiş olduğu iddiası taraftarlarının kulağına hoş gelebilir. Ama Trump'ın Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesi gibi kararlar tek başına atılmış adımlardır. Ve bu tek taraflı adımlar ABD'ninTrump liderliğinde izole olmasını engelleyemeyecektir. Uzun vadede ABD bu tavırla kendini cüceleştirecektir.”   

Neue Westfälische gazetesinin yorumu da aynı konuda:

"İttifaklar, adil ortaklıklar, yükün paylaşılması, BM'den Dünya Sağlık Örgütü ve NATO'ya kadar birçok uluslararası kuruluşun getirileri onun için gelip geçici şeyler. Trump sürekli tek bir konuya odaklı: "America first", yani "Önce Amerika". Ama bunu söylerken gerçekleri çarpıttığı, ekonomik gücü ilk kez ulusal güvenliğin temel ögesi olarak tanımlamasından belli. Selefi Obama'nın yönetiminde daha 2010 yılında söyenen şuydu: "Çabalarımızın odak noktasında Amerika'nın gücünün temel kaynağı olan ekonomiyi modernleştirme bulunuyor.”

Berlin’de bir Noel panayırına düzenlenen terör saldırısının birinci yıldönümünde kurbanların anısına inşa edilen anıtın açılışı yapıldı. Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, saldırı öncesindeki ihmallerin aydınlatılması ve geçmişteki hatalardan ders alınması gerektiğini söyledi. Die Welt gazetesi yorumunda Breitscheidplatz'daki terör eyleminin yıldönümünde bu olaydan bazı dersler çıkarıyor:

"İstatistiksel olarak bakıldığında teröre kurban gitme olasılığımızın düşük olduğu doğru. 'Yaşam tarzımızı kimsenin değiştirmesine izin vermeyiz' demek de doğru. Ama bir terör saldırısının ardından hiçbir şey olmamış gibi davranmak tamamen yanlıştır. Bilinçli bir tavır koyulması ve bunun politikaya da yansıtılması gerekir. Şunun net bilinmesi gerekiyor: Devlet vatandaşını korumak için elinden geleni yapar. Ve devlet İslamcılığın yayılma imkanı bulacağı ortamlara izin vermez. Devlet sınırlarını korur ve İslamcılık şüphesi altındaki kişileri sınır dışı etmek üzere gözaltına alır. Ama tüm bu önlemler beyni yıkanmış münferit eylemcilerin girişimlerini engelleyemeyecektir. Buna rağmen bu önlemler, terör tehlikesi karşısında alınacak ve bize özgü yaşam tarzını bundan sonra da koruyacak tek açık tavırdır.

Der neue Tag gazetesi ise Berlin'deki terör saldırısının birinci yıldönümünde acı bir bilanço çıkarıyor:  

"Terörle mücadele devletin en büyük görevlerinden biridir. Vatandaşlar için güvenlikten daha önemli hiç bir şey yoktur. Ve vatandaşların ortada bırakıldıkları hissine kapılmalarından daha kötü bir şey olamaz. Berlin'deki Noel panayırı saldırısı kapsamında, hem saldırı öncesinde hem de sonrasında korkunç ve trajik bir biçimde başarısızlıklar sergilendi. Ortaya çıkan bu yarayı sarmak mümkün değil.”  

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe