Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung gazetesi Türk ve Alman dışişleri bakanları arasındaki buluşmanın ışığında ikili ilişkileri şöyle değerlendiriyor:

"Söylenenler değil, yapılanlar ölçek alınmalı. Ancak ölçülecek pek çok şey de yok. Gabriel ve Çavuşoğlu ‘gerginliklerden', ‘problemlerden' ve ‘tırmanmalardan' söz etti. Ama burada diyalog yoluyla yakınlaşmanın arandığı bir terapi söz konusu değil. Belirleyici olan, sadece Deniz Yücel'in akıbetine bağlı olmayan somut çıkarlardır.  Türkiye'nin Almanya ve genel anlamda Batı ile olan ilişkileri öylesine derinden sarsıldı ki, Türkiye'den sadece üslubunu değiştirmesini istemek yetmez.”

Landeszeitung gazetesi Türk ve Alman Dışişleri Bakanları arasındaki diyaloğa şu satırlarla değinmiş:

"Sigmar Gabriel, Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nu Goslar'daki evine davet etmekle iyi bir diplomasi gerektiren bir jestte bulunmuş oldu. Gabriel'in davranışı alkışın en bol, ama tehlikenin de en büyük olduğu ip üzerinde yürüme denemesine benzetilebilir. Rehin tutulan Alman gazeteci Deniz Yücel'in akıbeti ile Türkiye'ye silah ihracatının birbirine bağlandığı akla yakın geliyor. Bunun ahlâken doğru olduğu söylenebilir mi? Elbette ki hayır. İyi bir dış politika olduğu ise inkâr edilemez. Çünkü çıkarlarını otokratlara karşı da korumak isteyen bir ülke, üstün ahlâk değerleriyle mest olup sorumluluklarını bir yana bırakamaz.”

Emder Zeitung gazetesinin yorumunda da Deniz Yücel'in tutukluluk halinin sürmesine atıfta bulunuluyor:

"İki dışişleri bakanını Goslar'ın tarihi merkezinde dolaşırken görünce, her şeyin artık düzeldiği izlenimi doğuyor. Ama öyle değil. Hele o kadar insanın siyasi nedenlerle cezaevine kapatıldığı Türkiye açısından hiç değil. Gazeteci Deniz Yücel neredeyse bir yıldır hücre hapsinde tutuluyor. Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel, Türkiye ile diyalog kurarken bastığı buzun ne kadar ince olduğunu herhalde biliyordur. NATO üyesi Türkiye'de 2016 darbe girişiminden bu yana olup bitenleri Almanya'nın anlayışla karşıladığı algısının oluşmasına izin verilmemelidir. Ama nihayetinde konuşmak her zaman susmaktan evladır.”

Die Welt gazetesi Almanya'da büyük koalisyon hükümeti kurulması amacıyla başlatılan ön görüşmeleri konu alan yorumunda muhafazakâr ve sosyal demokratlar arasındaki yakınlaşmaya zarar verebilecek konuların kapalı geçildiğini savunuyor:

"Muhtemel hükümet ortakları bu hafta ön görüşmeleri sessiz ve tempolu bir şekilde tamamlamaya çalışacak. Anlaşma ihtimalleri oldukça yüksek. Birbirlerini uzun zamandır tanıyorlar. Görülebildiği kadarıyla ilkeleri benzeşiyor. Sonunda yine ılımlı sosyal demokrat özellikler taşıyan bir koalisyon anlaşmasına varacaklar. Eski Almanya'da yazılmamış iki yasa vardı. Birincisi, büyük koalisyonların bir istisna olduğu, ikincisi ise büyük koalisyonların kendilerine büyük görevler arayacağı idi. Artık iki yasanın da hükmü kalmadı. Büyük koalisyon artık adı gibi büyük değil. Sayıca olduğu gibi siyaseten de küçülüyor.”

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe