Bir kaç gün önce Omaid Shairifi’nin tweetini gördüm. “ Günaydın Kabul! Bugün bir duvar boyadık. Titanik filmindeki meşhur sahneyi hatırlattı bu duvar. Hani gemi batarken müzisyenler eğleniyordu. Gemi batana kadar çaldılar.

Umarım siz de acımızı izlerken böyle eğleniyorsunuzdur dünya! “

Ah çaresizlik! 

Ülkesinin en önemli sanatçılarından biri olan ressam, küratör, gazeteci, bol ödüllü aktivistin elinden başka bir şey gelmiyor duygularını ve öfkesini duvara yansıtmaktan başka…

Kendisi ve öğrencileri Taliban Kabul’e girerken ellerinde boya duvar boyamaya, seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Onlar da biliyor ki sokaklar, duvarlar yeri geldiğinde amansız silahtır!

Bugünlerde Omaid gibi ülkesinin önemli sanatçılarından Shamsia Hassani’nin resimleri sosyal medyada Afganlı kadınların sesi olarak paylaşılıyor.

Shamsia sayfama iki kez konuk olmuş ülkesinde ki kadınların rol modeli.

Bugünlerde yaptığı eserlerle de içimizi acıtıyor.

Ülkesinde ki görmezden geldiğimiz gerçekleri yüzümüze tokat gibi çarpıyor.

Taliban'ın Afganistan'daki Buda heykellerini yıkıp heykelleri, dolayısıyla sanatı Allah'a şirk koşmak olarak görmesinin ve yasaklamasının üzerinden 20 yıl geçti.

Bugün değirmenlere karşı tek başına savaşan bir kadın sokak sanatçısı sayesinde Afganistan'da sanat yüzünü güneşe döndü.

İsminin anlamını layıkıyla taşıyan Shamsia (Güneş) Hassani, Kabul duvarlarına yaptığı eserleriyle modern sanatı tanıtıyor Afgan halkına. Yaptığı eserlerle sadece sanatla tanıştırmıyor halkını, dünyaya burkalı kadınların sesini duyuruyor aynı zamanda.

Taliban'ın ülkesinde sanat üzerinde bıraktığı büyük tahribatı silmeye, unutturmaya çalışıyor.

Başka misyonlar da üstlenmiş Hassani 2010 yılında katıldığı bir grafiti kursunun sonunda.

"Savaşın yarattığı bütün kötü anıları renklerle silmek istiyorum. Sadece anıları değil fiziksel hasarları da grafiti ile kapatmak amacım.

Ayrıca grafiti Afgan halkına sanatı tanıtıyor.

Çünkü onların sergilere, galerilere, müzelere gitme şansı yok. Açık havada duvarlarda pek çok insana sanatımı ulaştırıyorum.

Ve en önemlisi söylemek istediklerimi resmediyorum. Resim kendimi ifade edişimin en kuvvetli yolu, kelimelerden çok daha güçlü. Çizimlerimle veriyorum kavgamı. Kadın hakları konusunda söyleyecek çok sözüm var!

Bir çoğunuz kadınların Afganistan'da yaşadığı trajediyi unuttu. Burka giymiş kadınları çizmemin nedeni bu sorunların altını çizmek.

Çizdiğim modern formlu burkalı kadınlar, onların farklı yüzlerini gösteriyor" demiş bir röportajında.

Güçlü, ülkesinin erkek egemen toplumunda tek başına direnen, kavgasını duvarlarda renklerle vermeyi tercih eden Shamsia,her doğuştan yetenekli sanatçı gibi 3-4 yaşında göstermiş yeteneğini. Çizmeye resim yapmaya o yaşlarda başlamış.

İran'da doğmuş. Sonra ülkesi Afganistan'a dönmüş ailesi ile beraber. Afgan olmasına rağmen daha önce hiç görmemiş ülkesini üniversite çağına kadar. İran'da sırf Afgan olduğu için uğradığı ayrımcılık ve bu nedenden dolayı güzel sanatlar fakültesine kabul edilmemesi, Afganistan'a dönme kararında etkili olmuş.

2006 yılında Kabul Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde Modern Sanat eğitimi almaya başlamış.2009 yılında da ülkenin iyi 10 sanatçısından biri seçilmiş ülkesinin Güzel Sanatlar Bakanlığı tarafından.

Bugün mezun olduğu Kabul Güzel Sanatlar Akedemisinde öğretim görevlisi. Kendisi gibi derdini, kavgasını sanatıyla renklere dökecek öğrenciler yetiştiriyor. Onlara sokak sanatının önemini anlatıyor, sevdirmek için çaba harcıyor.

Grafitiye başladığı 2010 yılından beri çizdiği "mavi burkalı kadınlar" Kabul'un simgesi artık. Eserlerini yaparken bir çok kez sözlü tacize uğrasa da pes etmiyor.

"Asıl mesele burka değil. Kadınların eğitimsizliği ve eşitsizliği. Bu adaletsizlik düzelene kadar çizmeye devam edeceğim" diyor.

Shamsia'yı takip edin derim. Sosyal medyada oldukça aktif. Vereceğiniz destek eminim Shamsia'nın gücüne güç katacaktır verdiği mücadelede!

Haftaya görüşünceye kadar sanatla kalın!