3 yıl önce Blackpool'da düzenlenen "Sand Sea Spray" sokak sanatı festivalinde tanıştığım,kişisel olarak en sevdiğim sanatçıların başında gelen Fransız sokak sanatçısı Ador Londra'da bugünlerde.

Bu sefer yalnız değil,2013 yılından beri birlikte çalıştığı partneri Semor ile birlikte gelmişler Londra'ya.

Kendilerine özgü,karikatürleştirilmiş karekterler ile yaptıkları eserleri tanıttılar Londralılara Camden Town ve Shoreditch'de boyadıkları duvarlarda.

Özellikle Camden Town'da boyadıkları,kraliçe ve Banksy'yi de içine alan,İngilizler'e saygı duruşu olarak nitelendirebileceğimiz eser, sosyal medyada oldukça ilgi çekiyor bu aralar.

Banksy'nin yıllar önce Camden Town'a yaptığı eserinin reprodüksiyonu önünde öz çekim yapan Fransızlar ve onları izleyen kraliçe bu eserin konusu! 

İzleyenleri oldukça neşelendiren bu çalışma 

Time Out London dergisinde de Londra'da mutlaka görülmesi gereken sanat eserleri sıralaması içinde yerini aldı.

Ador ve Semor henüz 5 yıldır birlikte çalışmalarına rağmen Fransa'da en sevilen sokak sanatçılarının başında yer alıyor.Öyle ki,Fransızların 80'li yıllardan beri yıldızı olan Jef Aerosol,Blek Le Rat,Mis-tic gibi ikon sanatçıları ile beraber eserleri koruma altına alınmış!

Fransa gibi sokak sanatının doğduğu ve geliştiği bir ülkede 5 yıl gibi kısa bir sürede tanınmak ve sevilmek hiç kolay değil açıkçası.Üstelik sokak sanatı belediye tarafından desteklendiğinden,uluslararası tanınmış sanatçıların eserlerini yapmak için yarıştığı Paris'de yerel sanatçılar da kıyasıya rekabet içinde.

Hergün onlarca sanatçının eserlerinin silinmemesi adına mücadele ettiği Paris'de Ador ve Semor'un eserlerin koruma altına alınmış olması oldukça gurur verici olmalı!

Üstelik Christian Guemy,Invader,Monsieur Chat gibi diğer uluslararası önemli Fransız sanatçıların eserleri koruma altında değilken...

Blackpool'da geçtiğimiz Temmuz ayında tanıştığımızda Ador Amerika’dan yeni dönmüştü.

San Francisco’da

partneri Semor ile bir sergi açtıklarını,Los Angeles, Chicago,San Francisco'da bir kaç duvar boyadıklarını anlattı.

Amerika'dan önce de Çin'e gittiklerinden söz etti.

Çin'de tahmin ettiklerinden daha uzun süre kalmışlar.

Şangay başta olmak üzere üç şehirde izleri var halen.

Birlikte çalışmaya başladıkları 2013 yılından beri dünyayı dolaşıyorlar.Özellikle festivalleri çok önemsiyorlar.Bu yüzden davet edildikleri hemen her festivale katılmaya çalışıyorlar.Bir çok sanatçı ile tanışmanın en iyi yolu festivaller olmalı...

Yaptıkları neredeyse bütün eserlerde tüketim toplumunun eleştirisi var.

Protestolarını da,kendi kültürlerinin parçası olan,bir çok kişi için alaycı olarak nitelendirilebilecek,abartılı ve eğlenceli tarzda yapıyorlar.

Günümüzün sosyo-ekonomik yapısını geliştirdikleri görsel dille eleştiren bu yetenekli çocukların bu kadar sevilmesinin altında yatan gerçek, günlük yaşantılarımıza ayna tutmaları olsa gerek.

Umarım Londra'da daha fazla eser bırakır da tüketimde sınır tanınmayan Noel öncesinde daha fazla ayna tutarlar biz Britanyalılara!

Haftaya görüşünceye kadar sanatla kalın!