Gürcistan'ın Batum kentinde Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Moldova Devlet Başkanı Maia Sandu, Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili ile Başbakanı İrakli Garibaşvili'nin katılımıyla "AB'nin Çekim Gücü ve Bölgenin Dönüşümü" konulu konferansın açılışı yapıldı.Konferansın açılışında konuşan Zurabişvili, ülkesinde böylesi bir etkinliğin düzenlenmesinden memnuniyet duyduğunu ifade etti.Moldova, Ukrayna ile Gürcistan'ın dış politikasında ortak amaçlar olduğunu ifade eden Zurabişvili, ülkesinin AB ile entegrasyon sürecinin devam ettiğini belirtti. Zurabişvili, "Gürcistan'ın Avrupalı geleceği ve tercihi kaçınılmazdır ve tarihimizden ayrılmazdır." dedi. Gürcistan'ın yaşadığı toprak bütünlüğü sorunu ve Rusya'dan gelen güvenlik tehditlerine rağmen Tiflis yönetiminin AB ile entegrasyonu yolunda kararlı bir şekilde yürümeye devam ettiğini aktaran Zurabişvili, bu yolda AB'den de önemli destek aldıklarını, Michel'in de konferansa katılmasının bunun bir örneğin olduğunu vurguladı. Başbakan Garibaşvili ise 2024'te AB'ye üyelik için başvuru yapacaklarını, AB ile üyelik yolunda başarılı bir şekilde adım atmaya devam edeceklerini açıkladı. Ülkesinin yaşadığı güvenlik tehditlerine değinen Garibaşvili, Rusya'nın gerek ABD'deki başkanlık seçimleri olsun, gerek Ukrayna'ya uyguladığı şiddet politikası, gerek Gürcistan'ın toprak bütünlüğüne karşı yaptığı saldırılar olsun dünya genelinde istikrarsızlık yaratmaya çalıştığını savundu. Karadeniz bölgesindeki güvenliğin sürdürülmesinin dünya için önem taşıdığını belirten Garibaşvili, "Karadeniz bölgesi, bir çatışma yönetiminin mikro dünyasıdır çünkü burada barış ve istikrarı koruyabilirsek başka bir yerde de bunu yapabiliriz." değerlendirmesinde bulundu. Zelenskiy de Ukrayna'nın AB ile entegrasyonunun devam ettiğini ama bu sürecin daha hızlı ve etkili bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini anlatarak bu yolda Gürcistan ile Moldova ve Ukrayna'nın birbirine karşı dayanışma içinde olmaları gerektiğine işaret etti. Rusya'nın ülkesine yönelik uyguladığı işgal politikasını değerlendiren Zelenskiy, "Ne yazık ki Rusya Federasyonu egemen toprakları işgal ediyor ve bu konuda ortada bir yerde buluşup AB'den destek almak önemlidir." ifadesini kullandı. Zelenskiy, üç ülkenin AB'nin tam üyesi olmak istediğini ancak bunun için büyük bedel ödediklerini kaydederek "Bunlar bizim değerlerimiz. Ne yazık ki, bu başarılar için özel bir bedel ödüyoruz. İşgal, ilhak ve diğer sorunlar yıllardır bizi rahatsız ediyor." dedi. Sandu konuşmasında Gürcistan ile Ukrayna ve Moldova'nın Doğu Ortaklığı üyesi ülkeler olduğunu hatırlatarak bu yönde ülkeler arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesinin mümkün olduğunu söyledi. Moldova'nın, Doğu Ortaklığı kurulduğu zaman başarılı bir ülke olarak göründüğünü ama daha sonraki dönemlerde çeşitli krizlerin yaşanmasıyla belli sorunların yaşandığını dile getiren Sandu, Brüksel'de zamanında bunu fark ettiklerini kaydetti. Sandu, kendisin Devlet Başkanı seçilmesinin ardından ülkesinde başarılı reformlar başlatarak Avrupa standartlarına uyum sağlamaya çalıştıklarını ifade etti. Sandu, özelikle yolsuzluğa karşı ciddi mücadele verdiklerini ve bu yönde AB'den destek talep ettiklerini belirterek "Yolsuzlukla mücadeleye devam edeceğiz ve kaybolan, çalınan varlıkları iade edebileceğiz. Yolsuzluk Moldova'nın sınırlarını aşıyor. Bu yüzden Avrupa kurumlarının yardımına ve AB üye devletlerinin yardımına ihtiyacımız var." dedi. Açılışta konuşan Michel, AB üyeliğine giden ülkelerin bu yolda tehdit, saldırgan politika, kışkırtıcı girişimler ile karşı karşıya kaldıklarını ama AB'nin bu ülkelere destek vermeyi sürdüreceğini kaydederek"Avrupa Birliği yanınızda ve sizinle tam dayanışmasını ifade ediyor." değerlendirmesini yaptı. Bundan 12 yıl önce kurulan Doğu Ortaklığı'nın başarılı bir proje olduğuna dikkati çeken Michel, "Aralık ayında Brüksel'de bir sonraki zirveyi gerçekleştireceğiz, herkese AB'nin ülkeleriniz için güçlü ve güvenilir bir ortak olmaya devam edeceğinin sözünü veriyoruz." şeklinde konuştu. Michel, AB'nin ortak ülkelerde ekonomik kalkınması için önemli fonları ayırdığı bilgisini paylaşarak bu ülkelerde ciddi altyapı projelerini da destekleyeceklerini söyledi.