Bütün önemli milli günlerimiz,ülkemizin ve insanlarımızın kurtuluş ve özgürlükleri üzerine sanki ipotek konulmuş gibi. 26 Ağustos kurtuluş savaşımızın en önemli olaylarından birisidir. Bu yıl özellikle bekledim. Ülkemizi yönetenler tarafından hiçbir ses seda çıkmadı. Ama arap şeyhlerinin vefatında gıyabında cenaze namazları kılınıyor. Yas ilan ediliyor. Acaba biz arabistan ülkelerindekiler kadar kendi geçmişimize, ülkemizimn düşmandan kurtarılmasında, insanlarımızın özgürlüklerine kavuşmasında emeği geçenlere neden sahip çıkmıyoruz?

Milli günlerimizde, kurtuluş günlerimizde neden hasta oluyor bizleri yönetenlerde törenlere, anma etkinliklerine katılmıyor diye kendi kendime soruyorum. 30 Ağustos zafer bayramımız vardı. Bütün ulusumuzca vatandaşlarımız ve bizleri yönetenler törenlere katılır tatlı ve acı günlerimizde birlikte olurduk. Ama son yıllarda böyle etkinliklere, kutlamalara hasret kaldık.

Herkes iyi bilsin ki burası Türkiye cumhuriyetinde yaşayan tüm insanların gururla yaşadıkları topraklardır.

Bunu kimse inkar edip yadsımaya da kalkmasın. Bayrağımıza saygılı olmak hepimizin görevidir. Ama istiklal marşımız okunurken ayağa kalkmayanlar hangi ülkenin vatandaşlarıdır? Hangi amaca hizmet etmektedirler diye sorup duruyoruz kendi kendimize. Bizim insanlarımıza Türk’üz demeyi bile çok görenler ülkemize Suriyelileri doldurdular. Şimdi kendi ülkemizde yabancı durumuna düşürüldük. Buralar bizim siz çekip gidin buralardan diyebiliyorlar. Yıllar önce başkalarıda aynı şeyi söylerlerdi.

"Biz çok çocuk yaparak çoğalacağız. Sizi buralardan süreceğiz derlerdi." 

Daha dün gencecik çocuklarımızdan tam 10 tanesini toprağa verdik. İnanın içimin sızısından ne yapacağımızı dahi bilemez haldeyim. Burası bizim ülkemiz 30 Ağustoslarda, Dumlupınarlarda, Çanakkalede ve diğer savaşlarda insanlarımızı toprağa verdik. Ailelerimiz perişan oldu. Bunları unutalım mı?İnsanlarımız işsizlikten yoksulluktan perişan olurken Suriyeliler vatan topraklarımızda nargile içiyorlar. Sahillerde günlerini gün ediyorlar. Bu da bizlere ayrı bir üzüntü ve acı veriyor.

30 Ağustos zafer bayramımın yıl dönümünü kutladık. Allah vatanımıza ve milletimize savaş açlık, yoksulluk acılarını göstermesin.

Zafer bayramınız hepinize kutlu olsun.

Önemli olan ne oldum değil, nasıl oldum. Nereden geldim. Nereye gideceğim diye kafalarımızı yorarak yaşamaya çalışmaktır. Acılara ve güzelliklere sabırla göğüs gererek sağlıklar içinde ve başarılar mutluluklarla kalınız.