Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu.

 

Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılarki

 

Şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden

 

Güzel ve rahat günlere inanıyordu.

 

Ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında.

 

Birtden bire beş adım sağında onu gördü.

 

Paşalar onun arkasındaydılar. O saati sordu.

 

Paşalar üç dediler. sarışın bir kurda benziyordu. 

 

Ve gözleri çakmak çakmaktı.

 

Yürüdü uçurumun başına kadar eğildi durdu.

 

Bıraksalar ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak

 

 Ve karanlıkta akan birt yıldız gibi kayarak

 

Koca tepeden Afyon ovasına atlayacaktı.-Nazım Hikmet Kuvayi Milliye destanı.-

 

26 ağustos günü Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün Kocatepe'den verdiği taarruz emriyle başlayan savaş, 30 Ağustos 1922 de kesin zaferle sonuçlandı. Topraklarımız düşman işgalinden kurtarıldı. Şehitlerimizin kanlarıyla Türkiye'nin temelleri atıldı.Ve Lozan'da Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri atıldı. Bağımsızlığımız başta olmak üzere herşeyimizi bu zafere ve bunu bize kazandıranlara minnet ve şükran duyuyor, gururlanıyoruz.

 

Geçmişte olanları tarihçiler anlatırlardı gençlere. Yani 30 Ağustos 1922 anlamamız için.

95 yıl öceki acıklı perişan durumumuzu gözler önünde o günler.

Sokaklarda açlıktan can vermiş insan cesetleri çöplüklerden toplanıyordu.

İngiliz süngüsünü görüp Ankara'ya Kurtuluş savaşına katılmaya giden milletvekilleri ahşap evlerin mangallı odalarında birkaçı birlikte yatıyorlardı.

İstanbul'u İngilizler yönetiyordu. Anadolu parça parça bölünecekti. Türkler Anadolu'dan atılacaktı. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları bizim atalarımızdır. Biz onların torunlarıyız. Hiç bir güç bu soylu ulusu yıkamaz, bölemez, yenemez. İşte bu yüzden bazı zaferler sonsuza kadar kutlanır. Ve bir ülkenin kaderini belirler. Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman milletimizin açtığı zafer yolunda medeniyet için ilerlemeye devam edeceğiz. 30 Ağustosu yok saymaya çalışıp kendilerine alternatif yaratmaya çalışanlar tarihimizi iyi okuyup anlasınlarda belki biracık yüzleri kızarır.

 

Günlerden çarşambaydı. Bu gün tatili bayramla birleştirebilirmiyiz diye düşünüyoruz ya. İşte onlar o gün bu günü zaferle bitirirebilir miyiz diye düşünüyorlardı. Ve yaptılar, inandılar, başardılar. Ve bize bugün üzerinde huzurla yaşadığımız cennet gibi vatanı bıraktılar. Bir kere daha Atatürk ve silah arkadaşlarını minnet ve saygıyla anıyor, 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutlayıp sağlıklar diliyorum.