Korun, Avusturya'nın ORF radyosuna yaptığı açıklamada, özellikle Kürt nüfusun yaşadığı bölgelerde referandum günü büyük bir baskı yaşandığını, Avrupa Konseyi heyetinin Diyarbakır'da görev yapan iki üyesinin oy verme merkezlerine polis tarafından alınmadığını aktardı.

Türkiye'nin de kurucu üyesi olduğu 47 üyesi bulunan Avrupa Konseyi, kıta genelinde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanında çalışmalar yürütüyor, seçimler ve referandumlara gözlemciler gönderiyor.

Referandum için Türkiye'ye gözlemci heyeti gönderen bir diğer uluslararası kuruluş Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, ön raporunu dün açıklamış ve "YSK'nın son dakikada açıkladığı mühürsüz pusula kararı yasalarla çelişiyor" demişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise AGİT'e tepki göstererek "Bunlar kendilerine göre bir rapor hazırladılar. Önce haddinizi bilin. Sizin hazırlayacağınız siyasi içerikli raporları ne görürürüz, ne duyarız, ne biliriz" ifadesini kullanmıştı.

Korun: YSK kararı kanuna aykırıydı

Avrupa Konseyi gözlemcisi Alev Korun da mühürsüz pusulaların geçerli sayılmasının sorun teşkil ettiğine değinerek, "Yüksek Seçim Kurulu, kanuna aykırı olarak, resmi mühür olmayan zarfların geçerli sayılması kararını verdi" dedi.

Korun, bir kişinin birden fazla kez oy kullandığına ilişkin sosyal medyada dolaşan teyit edilmemiş görüntülere de işaret etti.

Korun "Şikayetlerin çok ciddiye alınması gerekiyor ve her halükarda oylamanın sonucunu değiştirebilecek nitelikteler" diye konuştu.

'Evet' ve 'Hayır' oyları arasındaki farkın 1 milyon 250 bin olduğunu açıklanmıştı.

Kaynak: BBC Türkçe