Bu haftaki kitabımız İnan Acılıoğlu'nun kaleminden; 19 nüans. Elma basımevinden çıkan 19 Nüans'ı sizler için okudum.  Yazarımız, Bilkent Üniversitesi'nden 1999 yılında mezun olduktan sonra, değişik görevlerde yöneticilik ve eğitmen olarak 'Y kuşağı', 'Yönetilicik Becerileri' gibi konularda eğitimler verdi. Yazarımız sosyal medya, LinkedIn de, çok aktif ve pandemik başlayalı, başkaları ile beraber, YouTube üzerinden webinar vererek katılımcıları değişik konularda bilgilendirmeye çalışıyor.

Kitabımızın konusu;

'Kitap iş yaşamında başarılı olmayı hedefleyen bir çalışanın neler yapması gerektiğini anlatıyor'.

Kitabın bana göre en iyi yönü şudur: Her ne kadar yeni iş hayatına atılmış bir genç için geçerli olsa da, hayatını yönetiliciğe vermiş bir kişi için de geçerli bir kaynak.

Kitap 19 değişik nüansa değiniyor ve her nüansın kişinin iş hayatında nasıl yardımcı olacağını örneklerle anlatıyor. Yazar 18 yıllık iş hayatında gördüğü ve yaşadığı örnekleri de kitabın hemen hemen her sayfasında kullanıyor. Aynı zamanda çalıştığı ve ilham aldığı kişilerden de örnekler veriyor.

Bu köşe bölümünde, kitaptaki her nüans dan bahsetmek biraz zor olur ve uzun olur!

Kitabı sizinde okumanız dileğimdir, yine de 19 nüansın, iki nüanssından bahsetmek isterim. 

Benim olmaz sa olmaz dediğim nüanslarda, 19 nüansın içinde:

-'Ne yaparsan Yap, Aşk ile Yap' favorim.

'Severek ve isteyerek yaptığınız işte yaratacağınız katkı çok daha yüksektir'. Ve -'Ben oldum Demeyin, Kişisel ve Sürekli Gelişin' ,ikinci favorim.

Burada da Sokrates in söylediği akla geliyor ve yazar bize hatırlatıyor;

Özet;

Yazarımızın seçtiği her nüansı iyi seçtiğini, iyi anlatıp, değişik formüllerle okuyucuyu motiveye çalıştığına, gönülden inanıyorum. Örneğin, Kişilik Tipi Testi , Merlin Metodu ve Johari Penceresi gibi deneyimli testlerden de örnekler göstererek, nüansların önemini daha da ispatladı.Aynı zamanda gösterdiği örneklerle ve her nüansın ilk sayfasında, değişik ünlü kişilerden motivasyon kaynağı alarak, kullanarak, yazdıklarını daha da ispatlayıcı yapmaya çalıştı ve başardı.

Akıcı, güzel, inandırıcı, yardımcı bir kaynak olduğunu düşündüğüm ve motivasyon eseri olduğuna inandığım bu kitabı okumanızı öneririm. Ama ricam bir kere okumakla kalmayın, kitabı bir referans olarak kullanın ve devamlı geri gidin, ilham alın. 

Geçen haftaki ilk yazımın özeti 

Nereden başlayacağımı gerçekten bilmiyorum ... İlk kilitlenmeyle, neredeyse her gün, haftada 7 gün, telefon / web seminerleri / Zoom toplantıları yapıyordum. En son bilgiyi bulmaya çalışıyordum ve ardından müşterilerimize tavsiyelerde bulunarak veya hibe başvurularında yardımcı olmaya çalışıyordum. Bulundukları sektöre bağlı olarak, onları ayakta tutmak ve Pandemi'nin etkilerinden kurtulmalarına yardımcı olmak için ne tür yardımların mevcut olduğunu onların adına başvuru yapıyordum.

Hala yapıyorum ama eskisinden daha az, 5 gün haftada. (10:00 - 17:00) Zihinsel olarak 7 gün 8-20 sürdürülebilir değildi.

Hastanelerde çalışan doktorlar ve hemşireler için gerçekten hissediyorum. 10 aydan fazladır, hemen hemen hiç ara vermeden çalışıyorlar. 

Bu yüzden lütfen beni affedin ama bu virüsün var olmadığını söyleyenler, hakikatten kapalı gözle ve beyinle dolaşıyorlar.

Kendimi bulmak ve zihinsel sağlığımı kaybetmemek adına yine okumaya başladım. Okumak benim ilk tutkumdu ama maalesef yoğun yaşam ve akşam ve haftasonu toplantıları nedeniyle sevdiğim kadar kitap okuyamıyordum.

Avrupa Gazetesi Editörü Vatan Bey'in daveti üzerine, önümüzdeki haftalarda, okuduğum kitapları özetleyeceğim ve umarım sizlerin de kitap okumanıza gerekçe olurum....