AVRUPA AJANSI (AVA) LONDRA- Daymer'den Avrupa Ajansı'na gönderilen basın açıklamasında, "Birlik, Mücadele ve Dayanışma için 1 Mayıs’ta Alanlara" çağrısı yapıldı. Enflasyonun, faizler, hayat pahalılığı ve yoksulluğun tarihi rekorlar kırdığı İngiltere’de, birçok işkolunda işçiler ve kamu emekçileri 1 Mayıs’ı grevlerle karşılayacak. Geride bıraktığımız bir yıl içerisinde İngiltere’de sayısız işkolunda milyonlarca işçi ve emekçi; ücret, çalışma koşulları, iş güvencesi ve emeklilik hakları için greve çıktı. Avrupa’nın en güçlü ekonomisine sahip Almanya’da kamu emekçileri, toplu taşıma ve tedarik zincirinin önemli bir bölümünde çalışan işçiler ücret artışı talebiyle grev ve gösteriler gerçekleştirdi. Fransa’da ise milyonlarca işçi emeklilik yaşının yükseltilmesine karşı 10 kez grevlerle yaşamı durdu, günler süren gösterileriyle sokakları Fransız burjuvazisi ve temsilcisi Macron Hükümeti’ne dar ettiler.
Daymer açıklaması şöyle devam etti:
Daymer: "İngiltere’nin en mücadeleci sendikalarının başında gelen RMT’nin geçen yıl 1 Mayıs’ın ertesinde başlattığı grevler diğer işkollarına yayıldı. Liman işçileri, postacılar ve iletişim işkolundaki bütün işçiler, hemşireler, üniversite öğretim görevlileri, öğretmenler, pratisyen hekimler, belediye temizlik işçileri, yüz binlerce kamu emekçisi, otobüs şoförleriyle taşıma işçileri, kuryeler, Amazon işçileri, zincir süpermarket emekçileri, havaalanı işçileri gibi çok sayıda işkolundan işçi ve emekçilerin grevlerinin çoğu hala sürüyor., İktidardaki Muhafazakâr Parti ile muhalefetteki İşçi Partisi ve sağcı basının tüm karalamaları ve baskılarına rağmen, halk, milyonlarca işçinin katıldığı grevleri sahiplendi ve grevci işçilere destek verdi."
"Muhafazakâr Parti son 13 yıldır kamu harcamalarında tasarruf etme bahanesi ile başta Ulusal Sağlık Servisi NHS olmak üzere halkın ihtiyaç duyduğu tüm kamu hizmetlerini işlemez hale getirdi. Bir işi olup çalışanları dahi yoksullaştırdı. Milyonlarca kamu emekçisi ve sosyal yardımlarla geçinen dar gelirliyi gıda bankalarına muhtaç etti. Ama aynı hükümet ne tekelleri desteklemekten geri kaldı ne de silahlanma ve savaş araçları için harcamadan kaçındı. Üstelik, ABD’nin peşine takılarak yeni savaşları kışkırtan hükümet milyarlarca pound tutan silahlanma harcamasının faturasını kesintilerle halka ödetiyor. Muhalefetteki İşçi Partisi ise, hükümetin silahlanma ve Ukrayna’da olduğu gibi savaş ve çatışmayı körükleyen politikalarına karşı çıkmak yerine, savaşa karşı çıkıp grevleri destekleyen milletvekillerini partiden atmakla tehdit ediyor."
"Yüz binlerce insanın ölümüne ve milyonlarcasının yoksullaşmasına neden olan ekonomik politikaları uygulayan Muhafazakar Hükümet, son bir yılda işçi, emekçi ve göçmenlerin mücadelesi ve yaşamlarını zorlaştıracak sayısız yasa çıkarttı. Hükümet, aynı zamanda politik ve ekonomik saldırılarına karşı yükselecek mücadeleyi bastırmak için anti demokratik yasalar çıkartmaya devam ediyor. 'Polis, Suç ve Ceza Yasası', ‘Resmi Gizlilik Yasası’, ‘Uyruklar ve Sınırlar Yasası’, ‘Kamu Düzeni Yasası’ hükümetin son bir yıl içinde parlamentodan çıkarttığı yasalardan bazıları. Hazırladığı ‘İllegal Göçmenlik Yasa Tasarısı’ ise hukukçularla insan hakları savunucuları ve halkın tüm itirazlarına rağmen parlamentoda tartışılmaya devam ediyor. Çıkardığı bu yasalarla suçun kapsamını genişleten; polise sınırsız yetkiler veren, tek kişilik protestoları, en demokratik hak olan gösteri ve yürüyüşleri, göçmenliği suç kapsamına alan, grev hakkını zorlaştıran, grevleri etkisizleştiren hükümet, işçilerin, halkın ve göçmenlerin mücadelesini kolluk kuvvetleri ve anti-demokratik yasalarla bastırmaya ve engellemeye çalışıyor."
Daymer: "İnsanca yaşamak ve yaşatmak için örgütlenelim ve örgütlerimize sahip çıkalım"
Daymer açıklaması şöyle sona erdi: "Pandemide tecrübe ettiğimiz gibi, Türkiye ve Suriye depreminde de halkın yardımına koşanlar işçiler ve örgütlü güçler oldu. Bugüne kadar iktidarın ve devletin tüm baskılarına maruz kalan devrimciler, sendikalar ve dernekler hükümet ve kurumlarından önce depremzedelere yardım elini uzattılar. Halkın örgütlü kesimleri sınırlı olanaklarına rağmen enkaz altında kalanları kurtarmaya ve enkaz altından çıkanları yaşatmaya çalıştı. Londra’da faaliyet gösteren kurumlar topladıkları yardımları iktidar ve kurumlarından önce depremzedelere ulaştırmayı başardı. Depremin ilk gününden beri alanda faaliyet yürüten, halkın derdine derman olmaya çalışan güçler, 14 Mayıs seçimlerinde, halkı günlerce enkaz altında kendi kaderi ile baş başa bırakan iktidardan hesap sormak için güçlerini Emek ve Özgürlük İttifakı altında birleştirdi. Yeşil Sol Parti çatısı altında seçimlere giren Emek ve Özgürlük İttifakı’nın güçlü bir şekilde parlamentoda yer alabilmesi amacıyla sadıkta mührü Yeşil Sol Parti’ye basalım.Hem yaşadığımız ülke olan İngiltere’de hem de geldiğimiz ülke olan Türkiye’de yaşanan sorunlara güçlü bir şekilde müdahale edebilmek için örgütlenmek ve örgütlerimize sahip çıkmak zorundayız. İhtiyacımız olan sermayenin ve onun temsilcilerinin işçi ve emekçilere reva gördüğü koşullar değil, işçi sınıfının söz sahibi olduğu bir düzen. Ne kadar örgütlüysek o kadar güçlüyüz. Birliğimizi ve birlikten doğan gücümüzü, dostlarımıza cesaret, düşmanlarımıza korku vermek için bir kez daha işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs kortejlerindeki yerimizi alarak gösterelim."
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışması!
Tarih ve Yer : 1 MAYIS Pazartesi, Clerkenwell Green
Address : Clerkenwell Green, London EC1R 0DU
Metro : Farringdon, Otobüsler: 341, 243, 19, 38
Toplanma Yeri ve Saati : Londra Toplum Merkezi, 10:00
(22 Moorefield Road, Tottenham N17 6PY)
